Previous Page  204 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 204 / 417 Next Page
Page Background

203

TBB Dergisi 2017 (132)

Ayşe Seda GÜLSEVEN

Kanunu’ndan (ETMK) ayrılmaktadır. ETMK’ya göre; koca aile birli-

ğinin reisidir (ETMK 152), ortak konutu seçer (ETMK 21/1-152/II),

karısının ve çocuklarının bakım ve geçiminden sorumludur (ETMK

152), kadının bir meslek veya sanatla uğraşması kocanın iznine tabi-

dir (ETMK 159),

45

çocuklar üzerindeki velayet birlikte kullanılsa da,

anlaşmazlık halinde kocanın oyu üstündür (ETMK 263). Kadınsa ko-

casının seçtiği ortak konuta bağlı olduğu gibi o konutta oturmakla da

yükümlüdür (ETMK 152/1), evin iç işlerini yapma hakkına sahiptir

ve bunlarla yükümlüdür (ETMK 153/2), ortak yaşamın mutluluğunu

sağlamada gücü yettiği oranda kocasının yardımcısı ve danışmanıdır

(ETMK 153/2), evin giderlerine uygun miktarda katılabilir (ETMK

190), evin günlük ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder (ETMK

155). TMK metni, ETMK’daki gibi toplumsal cinsiyet rollerinde bir ay-

rıma gitmemiş ve eşler arasındaki eşitliği esas alan bir düzenlemeyi

kabul etmiştir.

TMK’nın 186. maddesi, erkeklerin evin rızkını temin etme, kadın-

larınmutlu bir yuvanın inşası ve çocukların yetiştirilmesi yükümlülük-

lerini içeren toplumsal cinsiyet rollerine yer vermeyerek, hukuki pers-

pektiften toplumsal cinsiyet rollerindeki değişimin habercisidir. Diğer

bir ifadeyle bu değişime hukuki bir zemin yaratmaktadır. TMK’nın

186. maddesindeki, eşlerin “birliğin giderlerine güçleri oranında emek

ve malvarlıklarıyla katılacakları” hükmüyle Kanun’un, çalışmayla

elde edilen geliri yani parayı değil, emek ve malvarlığını esas almış

olduğunun öncelikle belirtilmesi gerekir. Bu, evlilik birliğinin ihtiyaç-

larının karşılanabilmesi için ancak emeğini sunabilen eşin de birlik

giderlerine katkıda bulunduğunun kabul edilmesidir. Kadınların iş

yaşamına katılımlarının düşük olduğu, çoğunlukla meslek sahibi ol-

madıkları, meslek sahibi olsalar da olmasalar da, çocuklarının bakımı-

nı üstlenmek suretiyle çalışmadıkları ve böylece emeklerini eve özgü-

ledikleri toplumsal olarak da gözlemlediğimiz bir olgudur. Kanun’la

evlilik birliğinin ihtiyaçlarını ancak emeğini sunarak karşılayabilecek

eşin de, birlik giderlerine katkıda bulunduğu kabul edilmiştir. Böylece

kadının evdeki karşılıksız emeği TMK’da evlilik birliği içerisinde kar-

şılık bulmuştur.

45

Bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 29.11.1990 tarih ve 1990/30 E.-1990/31 K.

sayılı kararıyla iptal edilmiştir. RG. 02.07.1992, S. 21272.