Previous Page  208 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 208 / 417 Next Page
Page Background

207

TBB Dergisi 2017 (132)

Ayşe Seda GÜLSEVEN

“ … yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin mahkemece kabul

edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında, davacı-karşı davalı

kadının da yemek yapmayarak birlik görevlerini yerine getirmediği ve evine

gelen misafirlere nezaketsiz davranmak suretiyle eşinin küçük düşmesine ne-

den olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda erkek de dava açmakta haklı olup,

onun tarafından açılan davanın da kabulü suretiyle boşanma kararı verilmesi

gerekirken, reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.”

52

Aşağıdaki kararsa evlilik içerisinde kadın ve erkeğin birbirinin

karşılığı olan rollerini gösterdiği için dikkat çekicidir:

“ … yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının ev ve

çocuklarıyla ilgili temizlik kurallarına dikkat etmediği, buna karşılık davalı

kocanın da eş ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyip, her iki tarafın da

evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini ihmal ettikleri anlaşılmaktadır.

Taraflardan birinin kusurunun diğerinden baskın olduğu söylenemez. Hal

böyle olunca; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden

olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir.”

53

Ancak bu rollerin yerine getirilmemesinin her zaman eşit kusur

doğurduğu peşinen kabul edilemez. Çalışmayan ve evin ihtiyaçlarını

karşılamayan erkek eşle, yemek pişirmeyen ve evin temizliğini yap-

mayan kadının kusur durumlarının eşit olmadığını Yargıtay’ın şu ka-

rarında görmek mümkündür:

“Mahkemece, “davacı, davalıyla aynı oranda kusurlu” kabul edilmiş ise

de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının çalışmadığı ve evi-

nin ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu suretle evlilik birliğine ilişkin görevlerini

yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Davacıya “kusur” olarak atfedilen yemek

pişirmeme ve evin temizliğini yapmama gibi olaylar, kocanın gerçekleşen ku-

suru yanında kadının tazminat isteğini hükümden düşürücü nitelikte sayıla-

maz. Gerçekleşen bu duruma göre davalının, davacıya göre daha fazla kusurlu

kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davacı yararına uygun miktarda maddi

tazminat (TMK. md. 174/1) takdiri gerekirken, kusura ilişkin hatalı değerlen-

dirme sonucu, kadının maddi tazminat talebinin reddi usul ve yasaya aykırı

bulunmuştur.”

54

52

Y. 2. HD, 24.05.2016, 2015/17595 E.- 2016/10208 K.

53

Y. 2. HD., 26.11.2013, 2013/14003 E.-2013/27767 K.

54

Y. 2. HD, 06.12.2011, 2010/14383 E.- 2011/21030 K.