

205
TBB Dergisi 2017 (132)
Ayşe Seda GÜLSEVEN
Aynı eşitlikçi bakış açısıyla, gelir getiren bir işte çalışarak birliğe kat-
kıda bulunma imkânı olan bir kadının çalışmayarak birlik giderlerine
gücü oranında katılmadığı iddiasıyla erkek eş tarafından boşanma da-
vası açıldığında, mahkeme imkânı olan kadının çalışmamasını kusurlu
bir davranış olarak değerlendirecek midir? Her ne kadar, bunlar için
hukuki zemininin olduğunu ifade etsek de, Kanun metni, içtihatlar
yoluyla hayata geçmediği takdirde, yasal zeminin varlığının kimsenin
hayatına tesiri olmayacaktır.
b. Birlik Giderlerine Katılma Yükümlülüğünün Boşanma
Davalarındaki Karşılığı
TMK’nın toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılmış ve aile birli-
ği içerisindeki kadın erkek eşitliği yanlısı düzenlemelerine karşın, bo-
şanma davalarında geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini dikkate alan
içtihatlar tümüyle ortadan kalkmamıştır. TMK’nın toplumsal cinsiyet
rollerinden arındırılmış olmasının, aile yaşamında kadın ve erkeğin
toplumsal cinsiyet rollerine tabi davranışlardan uzaklaşması sonucunu
doğurmasını beklemek gerçekçi değildir. Özellikle özel alana kanunla-
rın uygulanma yeteneğinin çok güçlü olmadığı, toplumdaki değerlerin
ve bireylerin evlilik kurumuna yüklediği anlamın kanun metinlerinden
kolaylıkla etkilenmediği de bilinmektedir.
47
Buna karşın, Kanun’un
lafzında özel alanda kadın erkek eşitliği karşılık bulmuşken, yargının
bakış açısını toplumsal cinsiyet rollerinden arındıramamış olması ve
böylece bu rolleri tasvip ederek yeniden üreten içtihatlar oluşması, top-
lumsal cinsiyet rollerindeki değişimin de önüne geçmektedir.
Toplumsal cinsiyet rollerinde en baskın olan erkeğin ailenin rız-
kını sağlama yükümlülüğü ETMK döneminde olduğu gibi TMK dö-
neminde de, içtihatlardaki baskın hale göre erkeğin yükümlülüğüdür
ve bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen erkek boşanma davasında
kusurlu taraftır. Hiçbir işte çalışmayan, eve bakmayan, karısının ve
çocuğunun infak ve iaşesini sağlamayan erkek kusurludur. Bu halde
ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân
vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu Yargı-
tay tarafından kabul edilmektedir.
48
47
Gürpınar, s.1293-1340.
48
Örnek olarak bkz. Y
2.HD, 07.06.2002, 6536 E.-7756 K., Y 2. HD, 11.11.2004, 11941