Previous Page  312 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 312 / 417 Next Page
Page Background

311

TBB Dergisi 2017 (132)

Özcan ALTAY

yetkilerin başkanlığın anayasal bakımdan doğal yetkileriymiş gibi id-

dia edilmesi” olarak açıklar.

5

Bu dönem itibarıyla başkanlık kurumu

öncelikli devlet organı olmanın ötesine geçip açık üstünlüğünü ilan

etmiştir.

6

Yazara göre tek taraflı, geçici olması beklenen ve anayasal

sınırlar dışında kullanılan yetkilerin başkanlığın zaten uhdesindeymiş

gibi gösterilmesi diğer başkanlar için emsal oluşturacak niteliktedir ve

bu merkezi güç iddiası emperyal başkanlığın olmazsa olmaz şartıdır.

Bu temel unsur dışında bir başkanlık döneminin emperyal olarak

nitelenmesi için şu üç gösterge Schlesinger için önemlidir: Yürütme te-

kelinde savaş yapma yetkisi (

Executive war-making power

), yürütmenin

gizliliği (

executive secrecy

) ve milli güvenlik yetkilerinin siyasi kazanç

için kullanılması.

7

Schlesinger’in teorisi bu unsurların bir başkanlık

dönemi içerisinde zorunlu olarak bir arada bulunmasını gerektirmez,

ancak yukarıda bahsettiğim olağanüstü yetkilerin başkanlık maka-

mında zaten mündemiç olduğu iddiası (

claiming inherent powers in the

presidential office

) kendisini bu üç temel göstergeyle (veya diğer benzeri

göstergelerle) somutlaştırır. Bu unsurların birlikteliği, emperyal baş-

kanlığın anayasal dengenin en başından beri yürütmeye doğal olarak

kaydığı dış ilişkiler alanıyla sınırlı kalmayıp iç politikaya da sirayet

ettiğini gösterir.

Richard Nixon dönemi (1969–1974) bu unsurların hepsini içermesi

bakımından emperyal başkanlığın hala en şiddetli hali olarak gösteri-

lebilir. Nixon sonrası dönemde yasama organı ABD Kongresi tekrar

dengeyi sağlamış, ancak bu durum fazla uzun sürmemiş ve 80’li yıl-

ların sonundan itibaren özellikle dış politika ve savaş yetkileri tekrar

başkanlık tekeline geçmeye başlamıştır. Başkanlık makamının gücünü

pekiştirdiği ve anayasal dengenin yeniden sarsıldığı dönüm noktası

ise 11 Eylül saldırılarıdır. George W. Bush Yönetimi bu saldırıların

doğal sonucu olarak eline geçirdiği olağanüstü yetkileri yürütme gü-

cünün her alanda genişlemesi için kullanmış ve emperyal başkanlık

eleştirilerinin tekrar gündeme taşınmasına ön ayak olmuştur.

Obama dönemi ise 11 Eylülün getirdiği terörle küresel savaş poli-

tikasının halen geçerli olduğu ve hatta yer yer genişlediği bir dönem-

5

Schlesinger, The Imperial Presidency, s. x.

6

Ibid., s. xxvi.

7

Ibid., s. xxvi.