

316
ABD Anayasal Düzeni Üzerinde Emperyal Başkanlık Gölgesi
seslenişinde yapmak zorunda kaldığı anayasal ihlâlleri uzun uzun ge-
rekçelendirme ihtiyacı hissetmiş, demokratik ve anayasal bir devletin,
çok ciddi ulusal tehditlerle karşı karşıya kalsa dahi, hak ve özgürlük
düzenini ortadan kaldıracak kadar güç kullanmaması gerektiğinin al-
tını çizmiştir.
21
İç S
avaş sonrası kuvvetler arası anayasal denge tekrar tesis edil-
miş, ancak XIX. y
üzyıl sonunda kendi kabul ettiren modernizasyon süreci
ekonomik ve siyasi yetkilerin tekrar (bu sefer daha sistematik
ve kalıcı bi-
çimde) Kongre’den Başkan’a aktarımını sağlamıştır. Bu süreci betim-
lerken Theodore Roosevelt ve Woodrow Wilson yükselen küresel güç
ABD’nin dümeninde Kongre’nin değil Başkan’
ın yer alması gerekliliğine
işaret etmişlerdir.
22
ABD tarihinin en uzun başkanlık dönemini yaşayan
Franklin D. Roosevelt (FDR)
iç politika ve Yüksek Mahkeme
(
Supreme
Court
)’nin de desteğiyle
23
dış politika alanında tam yetkili hale gelmiştir.
Ancak
bu dönemde dahi başkanların söylemi kendilerine anayasal dü-
zenin öngördüğünden fazla güç atfeder düzeye erişmemiştir. Şöyle ki
FDR, İngiliz Başbakanı Winston Churchill’in İkinci Dünya Savaşı es-
nasında İngiliz Kanalı’nı Nazi güçlerinden korumak adına Amerikan
destroyerlerini kullanma ricasını, bunun ancak Kongre’nin açık rızası
ile gerçekleşebileceğini gerekçe göstererek reddetmiştir.
24
Yürütmenin bu şekilde güçlenmesi sürecinin emperyal başkanlık
olarak nitelenmesindeki dönüm noktası Soğuk Savaş (
Cold War
)’ın
başlamasıdır. Başkan Truman, milli güvenlik konseptini Merkezi
İs-
tihbarat
Teşkilatı (
CIA
)’nın ve Milli Güvenlik Kurulu (
National Security
Council–NSC
)’nun da kurulmasıyla devlet politikalarının merkezine
yerleştirmiş ve etrafına ABD’nin yenidünya düzeninin dümeninde
olması gerektiğini düşünen güvenlik danışmanlarını yerleştirmiştir.
25
Bu anlayışa uygun olarak Truman, Soğuk Savaş’ın getirdiği ortamdan
faydalanmış ve savaş yetkilerini Kongre’nin elinden almıştır. Truman
21
Clinton Rossiter, Constitutional Dictatorship, New York, Harbinger, 1963, s. 3.
22
Schlesinger, Jr., The Cycles of American History, New York, Houghton Mifflin,
1999, s. 279.
23
Bu dönemde Yüksek Mahkemece Başkanın dış politika alanında neredeyse sınır-
sız yetki sahibi olduğuna vurgu yapan U.S. v. Curtis-Wright Corporation ve Uni-
ted States v. Belmont kararları alınmıştır.
24
Schlesinger, The Imperial Presidency, s. 105.
25
Michael J. Hogan, A Cross of Iron-Harry S. Truman and the Origins of the Nation-
al Security State, 1945-1954, New York, Cambridge University Press, 1998, s. 4.