

329
TBB Dergisi 2017 (132)
Özcan ALTAY
lemek amacıyla bilgi saklama yönünde kullanmayı tercih ederek bir
zihniyet değişiminin öncüsü olmuştur. Truman, ünlü Senatör Joseph
McCarthy’nin yaptığı fişlemeleri yürütme imtiyazını öne sürerek
Kongre ile paylaşmayı reddetmiş ve bunun kuvvetler ayrılığı ilkesiyle
de uyumlu olduğunu savunmuştur.
65
Bu dönemde, aşırı gizlilik olgu-
su (
overclassifying
) askeri alanların da dışına çıkmış, ticari faaliyetler-
den üst düzey federal yöneticilerin kişisel belgelerini gizlemeye kadar
varmıştır.
66
Truman, tüm idari teşkilatına söz konusu olan ülkenin mil-
li güvenlik menfaatleri ise Kongre’den bilgi saklanabileceği talimatını
vermiştir. Schlesinger’in deyimiyle bu faaliyetler milli güvenlik
mant-
rası
(
national security incantation
) ile gizlenmiştir.
67
Nixon dönemi ise gizliliğin sadece Kongre’ye bilgi paylaşmamak-
la sınırlı kalmay
ıp
sistemli bir yönetim biçimi haline geldiği bir dö-
nemdir. Bu dönemde yürütme imtiyazı sınırsız, başkanın kendi politik
amaçlarına hizmet eder ve yürütme organının tüm personelini kapsar
biçimde uygulanmıştır.
68
Nixon sonrasında gizliliğin zirve yaptığı dönem yine Oğul Bush
dönemi olmuştur. Başkan yardımcısı Cheney, Nixon’dan sonra baş-
kanlık yetkilerinin haksız yere tırpanlandığı savını ortaya koymak su-
retiyle Kongre’nin Genel Hesap Birimi (
General Accounting Office
) (bir
bakıma Amerikan Sayıştayı) ile enerji bürokratlarının görüşmelerini
paylaşmayı reddetmiştir.
69
Yine bu dönem içerisinde İç Güvenlik Ba-
kanlığı (
Homeland Security
) bürokratlarının da Kongre komisyonlarına
bilgi vermesi engellenmiştir.
70
Son olarak yabancı savaşçıların olağan-
mahkemelerden veya halktan bilgi saklama hakkı olarak tanımlanabilir. Bilgileri
açıklamama için devlet sırrı, Beyaz Saray görüşmelerinin gizliliği veya özel ha-
yatın gizliliği gibi gerekçelere başvurulmaktadır. Hukukçular arasında yürütme
imtiyazının meşruluğu veya meşru kabul edilse dahi sınırları hakkında görüş ay-
rılıkları çoktur. Mark J. Rozell, “President Nixon’s Conception of Executive Pri-
vilege: Defining the Scope and Limits of Executive Branch Secrecy”, Presidential
Studies Quarterly, Cilt 22, No 2, 1992, s. 323.
65
Athan G. Theoharis, The Truman Presidency, the Origins of the Imperial Presi-
dency and the National Security State, London, Heyden, 1979, s. 57.
66
Ibid., s. 76.
67
Schlesinger, The Imperial Presidency, s. 457.
68
Rozell, “President Nixon’s Conception of Executive Privilege,” ss. 325–27.
69
Wolfensberger, “The Return of the Imperial Presidency?,” s. 38
70
Martin Thunert, “Beyond the Imperial Presidency: Presidential Power and Its Li-
mits during the George W. Bush Presidency,” Wilfried Mausbach et al. (der.) He-
idelberg, Heidelberg Universitätsverlag, 2012, ss. 142–43.