

37
TBB Dergisi 2017 (132)
Abdulkadir KARAARSLAN
köylerden ayrılmak zorunda kaldıkları görülmüştür.
84
Bu bireylerin
AİHM’ye yaptığı başvurular Mahkeme önünde önemli ölçüde iş yükü
oluşturmuştur.
85
AİHM Doğan ve Diğerleri/Türkiye davasında, terör
eylemleri nedeniyle köy boşaltmaların Türkiye’de sistematik ve yapı-
sal sorun haline geldiğini belirmiştir. Bu davada Hükümet yapmış ol-
duğu savunmada başvurucunun mülkiyet hakkı ihlali iddiasını gerek
idare ve gerekse hukuk mahkemeleri önünde ileri sürebileceğini ancak
bu yolları tüketmemesi nedeniyle başvurunun kabul edilmez bulun-
ması gerektiğini ileri sürmüştür. Hükümet özellikle idare hukukunun
genel ilkelerinden hareketle idarenin kusursuz sorumluluğu gereğince
başvurucuların terörle mücadele kapsamında maruz kaldıkları zarar-
lar açısından maddi ve manevi tazminat talep etme hakları bulundu-
ğunu ileri sürmüştür.
86
AİHM, davalı hükümet tarafından ileri sürülen
başvuru yollarının etkili olduğunu gösterir iç hukukta bugüne kadar
idare mahkemeleri tarafından verilen bir karar sunulmadığını belirte-
rek, hükümetin talebini reddetmiştir.
84
“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Boşaltılan Yerleşim Birimleri Nedeniyle Göçe
Eden Yurttaşlarımızın Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin
Tespit Edilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” raporunda
1993-1994 yıllarında bu bölgede toplam 905 köyün, 2523 mezranın boşaltıldığı
belirtilmektedir. Bkz. İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve 9 Arkadaşının,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu›da Boşaltılan Yerleşim Birimleri Nedeniyle Göç
Eden Yurttaşlarımızın Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin
Tespit Edilmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci Madde-
leri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergesi ve (10/25) Esas
Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu, Dönem 20, Yasama Yılı 3,1996,
s.13,
https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem20/yil01/ss532.pdf.85
AİHM Kararları, Nuri Kurt/Türkiye, 29 Kasım 2005, Selçuk ve Asker/Türkiye, 24
Nisan 1998, Menteş ve Diğerleri/Türkiye, 28 Kasım 1997.
86
İdarenin sorumluğu kusurda dayalı ve kusursuz sorumluluk olarak ikiye ay-
rılmaktadır. Kusur sorumluluğu gereğince idarenin bir kamu hizmetinin yürü-
tülmesi sırasında hizmetin kötü işlemesi, hiç işlememesi veya geç işlemesinden
dolayı meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk söz konusudur. Kusursuz
sorumluluk, idarenin kamu hizmetlerini yürütürken, doğrudan idarenin kusuru-
na dayanmaksızın ortaya çıkan zararların, idari eylem veya işlem ile zarar arasın-
da nedensellik bağı kurulması şartıyla ortaya çıkmaktadır. Kusursuz sorumluluk
risk ilkesi ve kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesine dayanmaktadır. Bunun
yanı sıra bireylerin bir toplumda yaşamaları nedeniyle zararlara maruz kalmaları
durumunda üçüncü bir kusursuz sorumluluk ilkesi söz konusu olacaktır. Sosyal
risk olarak belirtilen bu ilke uyarınca, ortaya çıkan zararların sonuçlarıyla ilgili
olarak nedensellik bağı aranmamaktadır. Bkz. Berkan Ayturan, a.g.e, s.658 vd.,
Begüm İsbir, a.g.e, s.88 vd.