Previous Page  40 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 40 / 417 Next Page
Page Background

39

TBB Dergisi 2017 (132)

Abdulkadir KARAARSLAN

5233 sayılı Yasanın ilgili 6. maddesi uyarınca, terörle mücadele

kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerden dolayı zarar gören veya

mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin zarar konusu olayın öğrenil-

mesinden itibaren altmış gün içinde, her halde olayın meydana gel-

mesinden itibaren bir yıl içinde zararın gerçekleştiği veya zarar konu-

su olayın meydana geldiği il valiliğine başvurmaları halinde zararın

tazmini amacıyla gerekli işlemlere başlanmaktadır.

89

Aynı kanunun 7.

maddesinde hangi zararların tazmin edileceği belirtilmiştir. Bu hükme

göre, hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara

verilen her türlü zararlar, yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde

uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri ve terörle mücadele

kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına

ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar bu kanun hükümle-

rine göre sulh yoluyla karşılanabilecek zararlardır. Görüldüğü gibi sa-

dece maddi zararlar karşılanabilmekte, yani manevi zararlar kapsam

dışında bırakılmıştır.

90

Danıştay kararlarında 5233 sayılı Yasanın

uy-

gulama alanının yalnızca “sosyal risk ilkesi”

91

uyarınca tazmini müm-

K.2013/5316, Danıştay 10.Daire, 27 Mayıs 2009 Tarih ve E.2008/11150,

K.2009/5084.

89

Yasanın geçici 1. maddesinde yer alan; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten

itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvurmaları hâlinde,

19.7.1987 tarihi ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı

Terörle Mücadele Kanununun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına gi-

ren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütü-

len faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin

maddî zararları hakkında da bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca

Yasanın uygulaması 17 yıl geriye çekilmiştir.

90

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar Zarar Tespit Komisyonları-

na toplam 419.348 başvuru yapılmıştır. Bu başvurulardan 388.287 adedi sonuç-

landırılmış olup; bunlardan 218.606 başvuru için tazminat ödenmesine karar

verilmiş, 169.681 başvuru ise reddedilmiştir.1 Mart 2017 tarihi itibariyle komis-

yonlarca olumlu sonuçlandırılan ve sulhname imzalayan kişilere ödenmek üze-

re 3.878.484.343,- TL talep edilmiş ve ilgililere ödenmiştir. Bkz. İlgili istatistikler

için, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında

Bilgi Notu,

http://www.illeridaresi.gov.tr/5233-sayili-kanun-uygulanmasi-

istatistikleri.

91

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sosyal risk kavramını şu şekilde tanımla-

mıştır: Sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan,

idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, yürütülen kamu hizmetinin

doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu olu-

şan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağandışı zarar-

ların da topluma pay edilerek giderilmesi amaçlanmıştır. Genel bir ifade ile “terör

olayları” olarak nitelenen eylemlerin, Devlete yönelik olduğu, Anayasal düzeni

yıkmayı amaçladığı, bu tür olaylarda zarar gören kişi ve kuruluşlara karşı kişisel