Previous Page  92 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 92 / 417 Next Page
Page Background

91

TBB Dergisi 2017 (132)

Ahu KARAKURT EREN

ilgili yükümlülüklerin hepsinin şekli anlamda kanunla düzenlenme-

sinin fiilen mümkün olup olmadığı, olması gereken hukuk açısından

yapılması gereken başka bir tartışmanın konusudur. Bu tartışmada

gürültüyle ilgili yükümlülüklerin tümünün şekli anlamda kanunla

düzenlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılması, mevcut ya-

sal düzenlemeden hareketle kanunilik ilkesi gereği ulaştığımız sonucu

göz ardı etmemizi haklı kılmamaktadır.

3) TCK’nın 183. maddesinde yer alan ilgili kanun ifadesinin mad-

di anlamda kanunu anlatmak için kullanıldığı, genel, soyut, belli bir

kişiyi hedef tutmayan idari düzenleyici işlemlerin de maddi anlam-

da kanun vasfı taşıdığı, bu sebeple de yönetmeliklerin TCK’nın 183.

maddesinde yer alan ilgili kanun ifadesinin kapsamında olduğu dü-

şünülebilir. Ancak bu yorum, kanunilik ilkesinin alt unsuru olan idari

düzenleyici işlemle suç yaratma yasağının dolanılmasını içerir. Çünkü

TCK’nın 183. maddesinde yer alan ilgili kanun ifadesinin yönetmelik-

leri de kapsadığı kabul edilirse TCK’nın 183. maddesinin beyaz (açık)

norm olduğunu söylemek gerekecektir.

103

Beyaz (açık) norm, suç teşkil

eden fiilin açıkça kanunda tanımlanmadığı, kanunda yaptırımı belir-

tilen fiilin içeriğini tayin etme yetkisinin idareye bırakıldığı kanun hü-

kümlerini anlatmak için kullanılan bir nitelendirmedir. Öğretide aksi

görüş bulunmakla birlikte

104

katıldığımız çoğunluktaki görüşe göre

105

ve fakat belirlilik ilkesi gereği program (somut bir yükümlülük oluşturmayan)

hükümlerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği saptaması yapılmaktadır. Bkz.

Fischer, §330d, Rn.6; Heine, §330d, Rn.13.

103

Öğretide Talas ifade ettiğimiz sonucun aksini çevrenin kirletilmesi suçları bakı-

mından savunmaktadır. Çünkü Talas TCK’nın 181. maddesinde ilgili kanunlarda

belirtilen yükümlülüklere atıf yapılmış olmasından hareketle her ne kadar hük-

mün beyaz hüküm olduğu eleştirisinin yapılabileceğine dikkat çekse de suç teşkil

eden fiil ve yaptırım kanunda açıkça düzenlendiğinden TCK’nın 181. maddesinin

beyaz hüküm vasfı taşımadığı sonucuna ulaşmaktadır. Bkz. Talas, s.1153.

104

Bkz. Dönmezer/Erman, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku C.I, s.148 vd; Soyaslan,

s.94; Hafızoğulları/Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, s.20 vd, 67 vd;

Ezgi Aygün Eşitli, “Suçların ve Cezaların Kanuniliği İlkesi”,

TBBD

, S.104, 2013,

s.235.

105

Bkz. Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.78 vd; Öztürk/Erdem, s.42 vd; Koca/Üzül-

mez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, s.67 vd; Özgenç, s.109 vd; Artuk/Gök-

can/Yenidünya, s.105 vd; Centel/Zafer/Çakmut, Türk Ceza Hukukuna Giriş, s.61;

Akbulut, s.79 vd; Ayşe Nuhoğlu, “Kanunilik İlkesi Işığında 554 Sayılı Endüstriyel

Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”, Prof.Dr. Er-

gun Önen’ e Armağan, İstanbul 2003, s.682 vd; Yener Ünver, “Türk Yargı Kararla-

rının Kanunilik İlkesi ve Sonuçları Açısından Değerlendirmesi”, Gesetzlichkeits-

prinzip im Strafrecht (Ceza Hukukunda Kanunilik İlkesi), C.3, Ankara 2014, s.21;

Mehmet Emin Artuk, “Kanunilik İlkesi ve Tarihçesi”, Gesetzlichkeitsprinzip im

Strafrecht (Ceza Hukukunda Kanunilik İlkesi), C.3, Ankara 2014, s.52 vd.