Previous Page  255 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 255 / 685 Next Page
Page Background

254

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Erozyon Süreci

………..

4. 12.1.2011

tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu-

na ve

21.6.2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre

yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davala-

rına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararla-

rının tanıma ve tenfizine

yönelik davalara,

ilişkin

tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak

heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalar-

la ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep

edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir

ve karara bağlanır. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan

uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve ka-

rara bağlanır. Başkan ve üye hâkimler arasında dağılıma ilişkin esas-

lar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından

önceden tespit edilir.”

Böylelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda tahkimde görevli

mahkeme olarak öngörülen bölge adliye mahkemesinin görevli olma-

sı sona ermiş (HMK m.410) ve asliye ticaret mahkemesi görevli hâle

getirilmiştir.

51

Henüz bölge adliye mahkemesinin göreve başlamasın-

dan önce yapılan bu değişikliğin makul bir amacı yoktur. Hukuk Mu-

hakemeleri Kanununun yürürlüğünden henüz üç yıl geçmiş ve bölge

adliye mahkemeleri henüz göreve başlamamışken yapılan değişiklik

tahkime ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu sistemine aykırıdır. Zira

tahkimde hakemlerin verdikleri kararlara karşı açılabilecek iptal da-

vası, artık bölge adliye mahkemesi yerine asliye ticaret mahkemesin-

de açılacağından, iptal davası sonunda verilen karar karşı önce isti-

51

Kuru, İstinaf Sistemine Göre Usul, s. 949; H. Pekcanıtez/A.Yeşilırmak, Pekcanıtez

Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2017, s. 2626 vd.; Arslan/Yılmaz/

Taşpınar Ayvaz, s. 776, dn. 17. Yılmaz, tahkimde görevli mahkemenin bölge ad-

liye mahkemesi olduğunu ifade etmiş, ancak istinaf mahkemelerinin henüz faali-

yete geçmediği dönem bakımından asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu

kabul etmenin uygun olacağını belirtmiştir (Yılmaz, Şerh, C. 3, s. 3624, s. 3685).

Ayrıca bkz., Görgün, s. 706; İ. Özbay, Yargıtay’ın Son Kararları Işığında Hakem

Kararlarına Karşı Açılacak İptal Davasına İlişkin HMK m. 439 Hükmünün Zaman

Bakımından Uygulanması,

DEÜHFD

2014, C. XVI, Özel Sayı: Prof. Dr. Hakan

Pekcanıtez’e Armağan, C. I, İzmir 2015, s. 807-808.