

33
TBB Dergisi 2017 (133)
A. Ersoy KONTACI
olan bir uzlaşmayı yansıtmaktaydı. Bu uzlaşma uyarınca, Ülke’nin
güney ve kuzey olarak bölünmesi tehlikesi karşısında, Bakiyev cum-
hurbaşkanı olurken, Kulov da başbakanlık görevini üstleniyordu. Bu-
nunla birlikte, yapılan bu işbirliğinin temel şartı; Anayasa’nın değiş-
tirilerek Cumhurbaşkanı’nın elindeki bazı yetkilerin Parlamento’ya
ve hükümete verilmesi idi.
58
Bu bağlamda kamuoyunun Bakiyev’den
beklentisi; önceki yönetimin açtığı derin yaraların tedavi edilece-
ği bir tür restorasyon döneminin başlatılması yönündeydi. Nitekim
Bakiyev’in başlangıçtaki vaatleri de, böyle bir dönemin başlayacağına
işaret ediyordu.
Ne var ki Bakiyev dönemi, büyük umutlarla başlayan bir dönem
olmasına karşın, kısa süre içinde beklentilerin aksine gelişmelerin bir-
biri ardına yaşandığı bir dönem halini aldı.
59
Yaşananlar, tam anlamıy-
la 1991–2005 yılları arası dönemin bir tekrarı gibiydi. Bu kapsamda,
otoritesini gittikçe arttırmaya yönelen Cumhurbaşkanı Bakiyev ile
Parlamenton’da buna direnen gruplar arasındaki mücadele, 2006 ve
2007 yıllarında bir dizi siyasî krizin yaşanmasına neden oldu. Yaşanan
her kriz sonucunda da iktidar değişimini gerçekleştiren koalisyondan
kopmalar yaşandı.
Yaşanan çatışmalara son vermek amacıyla 2007 yılında yeni bir
anayasanın kabulü ve erken parlamento seçimleri ile sonuçlanacak
bir girişim başlatıldı. Bakiyev, ulusal düzeyde örgütlenmiş ve devlet
bütçesinden desteklenen bir hâkim parti ile hileli bir seçim sistemiyle
şekillendirilerek uysal bir parlamento oluşturmak suretiyle, muhalefe-
tin siyaset sürecinin dışına itildiği bir vitrin demokrasisi hedeflemek-
teydi.
60
Nitekim 2007 Anayasası da bu çerçevede yeni rejimin kurum-
sal altyapısının oluşturulması amacıyla kaleme alınmış bir belgeydi:
21 Ekim 2007 tarihli bir referandumda kabul edilerek yürürlüğe giren
anayasa, cumhurbaşkanının stratejik yetkilerini koruyor, buna karşılık
parlamentonun yetkilerinin artırılması yönündeki düzenlemeleri ile
de dikkat çekiyordu. Ne var ki eskiye göre kısmen güçlendirilen bu
58
Sarı (2010), s. 36.
59
Pınar Akçalı, “Kırgızistan’da Parlamenter Sisteme Geçiş: Genel bir Değerlendir-
me”,
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
, Cilt XII, S. 1 (Yaz 2012), s. 201.
60
Haluk Alkan,
Kırgızistan:
Otoriter Merkezileşmeye Karşı Merkezkaç Direnişinin
Gölgesinde Siyasî İktidarsızlık, Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara 2010, s. 20.
http://www.sde.org.tr/userfiles/file/SDE%20analiz%20Kirgizistan.pdf