Previous Page  38 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 38 / 685 Next Page
Page Background

37

TBB Dergisi 2017 (133)

A. Ersoy KONTACI

B) Moldova: Beklenmedik bir Çoğulculuk

Moldova, yaklaşık 300 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun

hâkimiyetinde kalan ve geçmişte “Boğdan Eyaleti” olarak bilinen

bölgede bulunmaktadır. Günümüzde ise Ülke, Doğu Avrupa’da, Uk-

rayna ile Romanya arasında yer almaktadır. Soğuk Savaş dönemi bo-

yunca Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Doğu Avrupa’daki

parçalarından biri olarak kalan Ülke, 27 Ağustos 1991’de bağımsızlığı-

nı ilân ederek demokrasiye ve serbest piyasa ekonomisine geçiş yap-

mıştır. Ülke’nin bir diğer ilginç özelliği ise, sivil toplum yapılanması

ve siyasî parti sisteminde görülen çeşitli eksikliklere rağmen, güçlü ve

ezici bir iktidar yokluğundan kaynaklanan “beklenmedik bir çoğul-

culuk” arz etmesidir.

66

Moldova, Kırgızistan’a benzer şekilde, Sovyet

Sistemi’nden kopuş sürecinde önce parlamenter bir hükümet sistemi-

ne yönelme işaretleri vermiş; sonrasında ise yaşanan çeşitli gelişmele-

rin etkisiyle bu yoldan saparak, bambaşka deneyimlere yelken açmış-

tır. Ülke, aynı zamanda demokratik sisteminde herhangi bir kırılmaya

maruz kalmadan veya ağır toplumsal şiddet dalgalarının esiri olma-

dan hükümet sistemini birden fazla kez değiştirmeyi başarmış olma-

sıyla da, özgün bir örnek olarak incelenmeyi hak etmektedir.

1. Demokrasiye Geçiş Süreci, “Ulusal Cephe” içinde Ayrışma

ve Parlamenter Sistemden Kopuş

Moldova’nın bağımsızlık serüveni, diğer Sovyet Ülkeleri’nde ol-

duğu gibi, Gorbaçov tarafından uygulamaya konulan

glasnost

ve

pe-

restroyka

67

politikalarının yarattığı atmosfer içinde şekillenmiştir. Bu

kapsamda Ülke’deki ilk kısmen özgür seçimler, 1990 yılının Şubat ve

Mart aylarında yapılmış; “Moldova Ulusal Cephesi” bu seçimlerde

büyük başarı göstermiştir. Bununla birlikte Moldova’nın demokrasiye

66

Lucan A. Way, “Pluralism by Default in Moldova”,

Journal of Democracy

, Vol.

13,

Issue 4 (October 2002), s. 127-141.

67

Kelime anlamıyla “açıklık” anlamına gelen glasnost; temel olarak Sovyetler Bir-

liği’ndeki fikir ve ifade özgürlüklerinin alnının genişletilmesini ifade ediyordu.

Bu yolla, toplumda biriken hoşnutsuzluk ve idareye güven problemlerinin azal-

tılması amaçlanıyordu. Kelime anlamı itibariyle “yeniden yapılanma” anlamına

gelen perestroyka ise; üretim ve verimlilik sorunları yaşayan Sovyet ekonomisini

kısmen liberalleştirmek suretiyle canlandırmayı hedefleyen politikalara verilen

genel addı. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bkz. John M. Battle, “Uskorenie,

Glasnost’ and Perestroika: The Pattern of Reform under Gorbachev”, Soviet Stu-

dies, Vol. XL, No. 3 (July 1988), s, 367-384.