

35
TBB Dergisi 2017 (133)
A. Ersoy KONTACI
Ekim 2011 cumhurbaşkanlığı seçimleri de, Ülke’nin o tarihe kadarki
en özgür ve adil seçimleri olarak kabul gördü. İlaveten, 2011 cumhur-
başkanlığı seçimiyle birlikte, Kırgızistan’da ilk defa devletin en tepe-
sinde iktidarın barışçıl bir biçimde el değiştirdiğine şahit olundu.
Ancak, bütün bu olumlu özelliklerin yanında, Otunbayeva döne-
minde atılan en önemli adım; hiç kuşku yok ki 2010 yılında kabul edi-
len yeni anayasa oldu. Zira bu anayasa ile birlikte devlet başkanının
yetkilerini önemli ölçüde kısıtlanırken, parlamenter sisteme geri dönü-
şün de temellerinin atılmaktaydı. Bu bağlamda yeni anayasa, üç başlık
altında özetlenebilecek bir felsefeye dayanıyordu:
- Cumhurbaşkanın stratejik yetkilerinin sınırlanması,
- Rejimin işleyişinde denetim yetkilerinin parlamentoya geçmesi ve
- Hükümetin parlamentoya karşı sorumluluğunun sağlanması.
Yeni anayasa ile ayrıca; yargının daha etkin ve bağımsız işleye-
bilmesi için gereken değişiklikler yapılırken, temel hakların kanunla
dahi olsa sınırlanması konusunda önemli güvenceler öngörüldü. Da-
hası, parlamento üyelerinin kürsü dokunulmazlığı ile milletvekili do-
kunulmazlığına sahip oldukları belirtildi ve parlamento yönetiminin
muhalefetinde katılımı esas alınacak şekilde düzenlenmesi sağlandı.
62
Görüldüğü üzere Kırgızistan, demokrasiye geçiş sürecine, döne-
min parlamentosu olan “Yüksek Sovyet” tarafından seçilen bir cum-
hurbaşkanı ve ayrıca parlamentoya karşı sorumlu bir hükümet mima-
risiyle, parlamenter bir sistem deneyimi içinde başlamıştır. Ne var ki,
bir yandan demokrasiye geçiş sonrasında cumhurbaşkanlığı iktidarı-
nın halkoyuyla meşrulaştırılması ihtiyacı, diğer yandan da ülkedeki
siyasî parti sisteminin zayıflığı ve cumhurbaşkanı-parlamento ilişki-
lerindeki gerilimler, bu sistemden hızlı biçimde kopulmasına ve yü-
rütme odaklı bir sistem tasarımının benimsenmesine neden olmuştur.
Bu kapsamda anayasada yapılan çeşitli değişikliklerle, yasama organı
karşısında yürütme organının ve yürütme organı içinde de cumhur-
başkanının konumu aşırı şekilde güçlendirilmiş; bu şekilde ulaşılan
noktada yaşanan sorunlarsa, başlangıçta Akayev’in şahsından kay-
62
Hükümet sistemi (değişikliğine) yönelik anayasa hükümlerinin listesi için bkz.
Akçalı (2012), s. 197-198.