

491
TBB Dergisi 2017 (133)
Çiğdem Mine YILMAZ / Sevgi BOZKURT YAŞAR
göre TTK m. 493/3 uyarınca pay defterine kayıt yapmaktan kaçınma
imkânın esas sözleşmede açıkça öngörülmesi zorunlu değildir.
178
Bu-
nunla birlikte hükmün uygulama alanı bulması için esas sözleşmede
nama yazılı pay senetlerinin ortaklığın onayına tabi olduğu hususun-
da bir düzenlemenin bulunması gereklidir.
179
Devralanın ortaklığın
istemi uyarınca payları kendi ad ve hesabına aldığını beyan etmesi ha-
linde ortaklığın TTK m. 493/3’te yer alan ret sebebini ileri sürmesi ola-
naklı değildir. Ortaklığın talebine uygun yanıt verilmediği veya talebe
yanıt verilmemesi halinde ise birlik teorisi uyarınca payların devrinin
reddedilmesi sonucunda payın mülkiyeti ve paydan doğan tüm hak-
lar devredende kalır. Devralanın beyanının gerçeğe uygun olmadığı
yönünde bulgular mevcut ise ortaklık pay defterine kayıt yapmaktan
kaçınabilir. Devralanın beyanının doğru olmadığı daha sonra anlaşılır
ise TTK m. 500’de öngörülen şartlarla yapılan kaydın pay defterinden
silinmesi söz konusu olabilecektir.
180
Bir üst başlıkta bahsedildiği üzere, bağlı nama yazılı payın senede
bağlanmadığı hallerde, payın hukuken geçerli bir şekilde devri için,
alacağın temliki hükümleri gereği, tasarruf yetkisine sahip olan devre-
denin yazılı bir devir beyanında bulunması, ortaklığın ise devre onay
vermesi gereklidir. Payın senede bağlı olması halinde ise, bağlı nama
yazılı senetler bakımından da uygulama alanı bulan TTK m. 490/2
uyarınca borsaya kote edilmemiş nama yazılı pay senetlerinin devri
için, mülkiyetin devri amacını taşıyan zilyetliğin devralan geçirilme-
si işleminden önce senedin devralana ciro edilmesi ve devrin ortaklık
tarafından onaylanması gereklidir.
181
Taraflar arasında gerçekleştirilen
nın bulunmadığına ilişkin beyan vermesini isteme imkanı tanımıştır. Payları gö-
rünüşte alan kişinin beyan vermeyi reddetmesi halinde, ortaklık onay vermekten
kaçınabilir. Tekinalp, Bağlam Sistemi, s. 50-51. Bu düzenleme“esas sözleşmeyle
sınırlama” yan başlığı altında yer almasına rağmen, bütün bağlı nama yazılı pay-
lara, buna ilişkin bir hüküm esas sözleşmede öngörülmemiş olsa dahi uygulanır.
Bkz.: Gerekçe TTK m. 493/3.Forstmoser/Meier-Hayoz/ Nobel, § 44, N. 171; hü-
küm inanca dayalı pay iktisabı veya saman adamlar vasıtası ile devir sınırlamala-
rının dolanılmasına engel olma amacına hizmet eder. Kläy, Aktien, s. 52.
178
Esas sözleşmede herhangi bir şekilde geçerli bir bağlam hükmünün bulunması
yeterlidir. Altay, s.605; Karasu, Devir, s. 141; Kendigelen, Yeni Türk Ticaret Kanu-
nu
,
s. 402; Ayrıca Bkz.: Gerekçe TTK m. 493/3; Bilgili/Demirkapı, s. 551-552.
179
Altay, s. 605; Pulaşlı, 42-67; Uzel, s. 185; Pulaşlı, Şirketler Hukuku, s. 1633;
Forstmoser/Meier-Hayoz/ Nobel, §44, N. 122.
180
Tekinalp, Bağlam Sistemi, s.51.
181
Kıymetli evrakın devrinde kanun veya sözleşme ile başkalarının, özellikle borç-