Previous Page  103 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 103 / 705 Next Page
Page Background

102

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu

kabahat olarak kabul edilmiştir. Ancak aynı maddenin 8. fıkrasında,

işlediği kabahat dolayısıyla yaptırıma tabi tutulan kişiler hakkında,

5237 sayılı TCK m. 184 hükmünden de ceza verilmesi durumunda,

ödenen idari para cezasının iade edileceği belirtilmiştir. Bahsi ge-

çen İmar Kanunu m. 42/8 hükmü, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu

m. 15/3 hükmü ile paralellik arz etmektedir. Zira Kabahatler Ka-

nunu m. 15/3 hükmüne göre, “

Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak

tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. Ancak, suç-

tan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım

uygulanır

”.

2960 sayılı Boğaziçi Kanunu m. 18/1 hükmünde, Boğaziçi ala-

nında inşaat ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı yapılan yapıların

yıktırılacağı ve faillere bir aydan altı aya kadar hapis ve 200.000 lira-

dan 500.000 liraya kadar ağır para cezası verileceği düzenlenmiştir.

Yine aynı hükme göre, söz konusu fiillerin tekrarı halinde, faillere

verilecek cezalar üçte birden az olmamak üzere üç kata kadar artı-

rılacaktır. Doktrinde, yapı ruhsatiyesi alınmadan Boğaziçi alanında

bina yapılması durumunda, failin eyleminin hem TCK m. 184/1 hem

de Boğaziçi Kanunu m. 18/1 hükmünün ihlali anlamına geleceği ve

bu durumda

fikri içtima

kuralları uygulanarak sadece TCK m. 184/1

hükmünden cezalandırma yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.

109

Ancak, 2960 sayılı kanun, 5237 sayılı TCK’ya göre özel kanun oldu-

ğundan ve özel kanun-genel kanun ilişkisinin bulunduğu hallerde

fikri içtima kuralları uygulanamayacağından kanaatimizce bu du-

rumda fail hakkında özel norm olan 2960 sayılı Kanun m. 18/1 hük-

mü uygulanmalıdır.

IV. ETKİN PİŞMANLIK: TCK M. 184/5

5237 sayılı TCK m. 184/5 hükmüne göre. “

Kişinin, ruhsatsız ya da

ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar plânına ve ruhsatına

uygun hâle getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu

davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkûm oluna ceza bütün

sonuçlarıyla ortadan kalkar

”.

Doktrinde, TCK m. 184/5 hükmü,

etkin pişmanlık

hali olarak nite-

109

Ceyhan, s. 99; Arısoy, s. 100.