Previous Page  187 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 187 / 705 Next Page
Page Background

186

İdari Yargılama Hukukunda Davalı Yanında Müdahilin Tek Başına Kanun Yollarına Başvuruda ...

cümlesinde davanın ihbarının mahkemece re’sen yapılması öngörül-

mektedir.

28

Oysa mülga 1086 sayılı Kanun’un 49’uncu ve 6100 sayılı Kanun’un

61’inci maddelerinde davanın ihbarı tarafların talebine bırakılmıştır.

Bu düzenleme farklılığı “adil yargılama hakkı” bakımından önem

taşımaktadır.

İhbarın gerekçesi konusunda, 6100 sayılı Kanun mülga 1086 sayılı

Kanun’dan farklı bir konumdadır.

Mülga 1086 sayılı Kanun’un 49’uncu maddesinde, sadece ihbar

eden tarafın üçüncü kişiye rücu etmesi ihtimali dikkate alınmıştır.

Maddenin birinci fıkrasına göre; “İki taraftan biri davayı kaybettiği

takdirde üçüncü şahsa rücu hakkı olduğu mülahazasında bulunursa

makamına kaim olarak davayı takip veya davada üçüncü şahıs sıfatıy-

la kendisine iltihak etmesi lüzumunu o şahsa ihbar edebilir.”

6100 sayılı Kanun’un 61’inci maddesinin birinci fıkrasına göre ise;

“taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçün-

cü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçla-

nıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.”

29

“Davanın ihbarı” konusunun düzenlendiği 6100 sayılı Kanun, özel

28

Danıştay 6. Daire 04.02.2016 tarih, E: 2015/3258, K: 2016/426 sayılı kararında, na-

zım imar planı ve uygulama imar planının iptali istemiyle açılan davada, idare

mahkemesince, taşınmazın maliki olan ve davaya kararın düzeltilmesi aşamasın-

da davalı yanında müdahil olan firma yönünden ihbar müessesinin işletilmeme-

sini hukuka aykırı bulmuştur.

29

Bu hüküm Kanun Tasarısında 66’ncı madde olarak düzenlenmiş olup, gerekçe-

sinde;

Birinci fıkrada, rücu için temel şart olarak, hem tarafın kendisine rücu

edilmesi, hem de kendisinin rücu etmesi ihtimali dikkate alınarak düzenleme

yapılmıştır. 1086 sayılı Kanunda, sadece tarafın üçüncü kişiye rücu ihtimali dik-

kate alınmıştır. Oysa davanın sonucuna göre tarafın kendisine de rücu ihtimali

ortaya çıkabilecektir. İhbar yapılacak kişinin o yargılama bakımından üçüncü kişi

sayılması gerekir. Şartları oluşmuşsa, her iki tarafın da bu yola başvurması müm-

kündür. İhbarın tahkikat sonuçlanıncaya kadar yapılabilmesi öngörülmüştür.

Böylece genel bir ifade yerine, tahkikat sonuçlanıncaya kadar ihbarın mümkün

olduğu kabul edilmiştir. Tahkikat aşamasından sonra ihbarın yapılması, istenen

sonucu tam olarak gerçekleştirmeyeceği gibi, yargılamayı uzatıcı bir sonuç da do-

ğuracağından kabul edilmemiştir. İkinci fıkrada, kendisine dava ihbar edilenin de

başkasına bu davayı ihbar edebileceği açıkça belirtilmiştir. 1086 sayılı Kanunda

ayrı bir maddede düzenlenen bu husus, sistematik bütünlük sağlamak amacıyla

maddenin ikinci fıkrası hâline getirilmiştir.” denilmektedir.

https://www.tbmm

.

gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss393.pdf

( erişim tarihi 21.11.2016)