

298
İstinafta Yeni Vakıa ve Delil İncelemesi
Kanaatimizce, HMK.m.357/f.I’de “
bölge adliye mahkemesince re’sen
göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sü-
rülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez” şeklinde bir düzenleme-
ye yer verildiğinden, istinaf incelemesi sırasında dikkate alınabilecek
vakıalar, HMK.m.355 uyarınca istinafa başvuru dilekçesinde istinaf
sebebi olarak gösterilmiş olmak kaydıyla, ilk derece yargılaması sı-
rasında gerek iddianın ve savunmanın genişletilmesi veya değiştiril-
mesi yasağının kapsamında, gerekse bu yasağın istisnaları dâhilinde
ileri sürülmüş olan vakıalarla sınırlı tutulmalıdır. Dava malzemesinin
ilk derece yargılaması sırasında ve mümkün olan en kısa süre içinde
toplanmasını sağlamak amacıyla “sınırlı istinaf” sistemini benimsemiş
olan kanun koyucu istinaf incelemesi sırasında yeni dava malzemesi-
nin getirilmesini yasakladığına göre, HMK.m.357/f.I’deki hükmün ka-
nun koyucunun iradesine aykırı şekilde yorum yoluyla genişletilmesi
isabetli olmayacaktır. İlk derece yargılamasının sona ermesinden sonra
ya da istinaf incelemesi sırasında ortaya çıkmış olan vakıaların istinaf
yargılamasında bildirilmesine izin verildiği takdirde, kanun koyucu-
nun amaçladığının aksine, istinaf aşamasında adeta ilk derece yargıla-
ması tekrarlanacak ve yargılama çok uzun sürecektir. Olması gereken
hukuk bakımından somut olay adaletinin gerçekleştirilmesi için gerek
ilk derece yargılaması sona erdikten sonra, gerekse istinaf yargılaması
sırasında ortaya çıkmış olan vakıaların da yargılamaya getirilmesine
imkân tanınması gerekmekle birlikte, şu an için mevcut kanunî düzen-
leme karşısında böyle bir yoruma varılması mümkün değildir.
İlk derece yargılaması sırasında mücbir sebeple ileri sürülemeyen
vakıaların istinaf yargılamasında ileri sürülüp sürülemeyeceği husu-
sunda ise, doktrinde bir görüş tarafından söz konusu vakıaların istinaf
aşamasında gösterilmesinin mümkün olduğu savunulurken;
11
başka
bir görüş tarafından ise, HMK.m.357/f.III’te yalnızca mücbir sebepten
dolayı bildirilememiş deliller bakımından bir istisna öngörülmesi se-
bebiyle, bu vakıaların istinaf aşamasında ileri sürülmesinin mümkün
olmadığı savunulmaktadır.
12
11
Meraklı Yayla, s.102 ve 112; Kurtoğlu, s.171; Pekcanıtez/Özekes, Pekcanıtez Usûl,
s.2252. İlk derece yargılaması sırasında mevcut olmasına rağmen bilinmeyen bir
vakıanın istinaf aşamasında öğrenilmesi ve taraflarca ileri sürülmesi halinde böl-
ge adliye mahkemesi tarafından dikkate alınması gerektiği hususunda bkz. Akka-
ya, s.288 vd.
12
Deren-Yıldırım, İstinaf, s.280; Nevhis Deren-Yıldırım, İstinafın Gerekçelendiril-
mesi ve İstinaf Sebepleri, Prof. Dr. Özer Seliçi’ye Armağan, İstanbul 2006, s.708-