

495
TBB Dergisi 2018 (134)
Nuşen Pelin DALGIÇ ATABAŞ
III. BANKALARIN BELGELERLE BAĞLI OLMASI KURALI
1) Bankaların Belgelerle Bağlı Olması Kuralının Akreditif
Uygulamasındaki Yeri ve Akreditifin Bağımsızlığı/Soyutluğu
Prensibi ile İlişkisi
Akreditif ilişkisinde satıcı, satış bedelini elde edebilmesinin ib-
raz ettiği belgelerin akreditifte belirtilmiş olan nitelik ve özellikleri
karşılamasına bağlı olduğunu bilmektedir. Bu durum, alıcı ile satıcı
arasındaki satım sözleşmesinde akreditife veya dokümanların ibrazı-
na yönelik olarak ne şekilde karara varıldığı ile ilişkilidir. Dolayısıyla,
sözleşmede, hangi tür akreditifin uygulanacağının, satım bedelinin
elde edilebilmesi için bu akreditif türünün hangi belgelerin ibrazını
gerektirdiğinin açık bir şekilde belirtilmiş olması satıcının menfaati-
ne, belgelere ilişkin istemlerin olabildiğince kesin biçimde belirtilmiş
olması ise alıcının menfaatine olacaktır
34
İşte, bu noktada akreditifle-
re ilişkin iki önemli ilke, yani “akreditifin bağımsızlığı/soyutluğu” ve
“bankaların belgelerle bağlı olması kuralı” gündeme gelmektedir.
Akreditifin temel özelliklerinden birisi, akreditif amiri ve lehtar
arasında yapılmış ve akreditife temel teşkil eden sözleşmeden ayrı ve
bağımsız olmasıdır.
35
Bu husus, “akreditifin bağımsızlığı/soyutluğu
prensibi”
36
(“
principle of autonomy/independence”; “Prinzip der Abstrakthe-
it”, “Unabhängigkeit des Akkreditivs”
) olarak adlandırılır. Daha açık bir
ifade ile, bir akreditif ilişkisinde banka, alıcı ve satıcı arasındaki satım
sözleşmenin gereğince yerine getirilmiş olup olmadığı ile ilgilenmeye-
34
Ayrıntılı bilgi için bkz., Özalp, s. 57-61; Doğan, s. 101-102.
35
Bu yönde bkz. King, s. 5-8; Ekici, s. 164-166; Hamed Alavi, “Illegality as an excep-
tion to Principle of Autonomy in Documentary Letters of Credit: A Comparative
Approach”, 20 Kor. U. L. Rev. 3 2016, s. 5.
36
Bu şekildeki kullanım için bkz. Ekici, s. 164-166. Tekinalp, “soyut bağımsızlık il-
kelerinin özdeş kabul edilmelerinin doğru olmadığı”; bununla beraber, söz ko-
nusu iki ilkenin birbirini tamamlar nitelikte olduğu görüşündedir. Bu yönde bkz.
Tekinalp, s. 566-567. Kaya ise UCP 500 m. 3 (metinde m. 2 olarak ifade edilmiştir)
bağlamında “Akreditifin temel ve karşılık ilişkilerinden bağımsızlığı” ifadesini
kullanmış (bkz
.
Kaya, s. 107) ve soyutluk ilkesini ayrı bir başlık altında ele almış
olmakla birlikte, soyutluk ilkesini açıklarken “(a)kreditif ilişkisini, özellikle leh-
darın hukukî durumunu, esas itibariyle bu iki işlemin gerçek akreditifi oluşturan
ödeme ilişkisinden bağımsız olması (Nichtakzessorietät), diğer bir ifade ile soyut-
luk ilkesi (Prinzip der Abstraktheit) belirlemektedir” şeklindeki ifadesi ile (bkz.
Kaya, s. 142) bağımsızlık ve soyutluk ilkelerinin özdeşliğini belirtmiştir. Reisoğlu
da konu hakkındaki açıklamalarını “Akreditifin bağımsız ve mücerret niteliği”
başlığı altında yapmıştır. Bu yönde bkz. Reisoğlu, (Akreditif) s. 63-64.