

497
TBB Dergisi 2018 (134)
Nuşen Pelin DALGIÇ ATABAŞ
lıklar alıcı (ithalatçı) ile satıcı (ihracatçı) arasında halledilebilecek bir
meseledir”
41
şeklinde belirlemede bulunmuştur. Aynı şekilde, İsviçre
Federal Mahkemesine göre de, “… Alıcının akreditif talebinde bulun-
duğu banka satış bedelini yalnızca belgelerin ibrazı karşılığında öde-
mekle yükümlüdür… Bankaların temel ilişki ile bağlantıları yoktur…
Bunlar hiçbir şekilde malların ifası ve kalitesi ile ilgili yükümlülük
üstlenmezler”.
42
İngiltere’de ise Lord Denning M.R. “
Power Curber In-
ternational Ltd. v. National Bank of Kuwait
” davasında; “Banka, alıcı ile
satıcı arasındaki anlaşmazlıkla hiçbir şekilde ilgilenmez. Alıcı mal-
ların sözleşmeye uygun olmadığını söyleyebilir. Yine de banka yü-
kümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Alıcı büyük miktarda
bir karşı alacağı olduğunu söyleyebilir. Banka, hâlâ yükümlülüklerini
yerine getirmek zorundadır”
43
belirlemesinde bulunarak akreditifin
bağımsızlığı prensibini vurgulamıştır.
Bankaların belgelerle bağlı olması kuralı
44
(
doctrine of documents
),
45
bağımsızlık prensibi ile birbirini tamamlar niteliktedir; bağımsızlık
prensibinin satıcıyı koruyan yapısına karşın, bankaların belgelerle
bağlı olması kuralı, alıcının ve akreditif bankasının menfaatlerini gö-
zetmektedir. Söz konusu kurala göre, belgelerin ibrazı sırasında satıcı,
akreditifte belirtilmiş olan hususlara bağlı kalmalıdır; aynı şekilde,
banka da, akreditif şartlarının yerine getirilmiş olup olmadığını be-
lirlerken tamamen kendisine satıcı tarafından ibraz edilen belgeler ile
bağlı olmalıdır. Bu şekilde, alıcı, belirttiği nitelikteki belgelerin satıcı
tarafından ibraz edilmemesi halinde bankanın herhangi bir ödemede
bulunmayacağını bilecektir. Banka da, belgelerin esas sözleşme ile ne
kadar ilgili olduğu ya da bazı hususlarda eksik veya yetersiz olup ol-
madığı hakkında bir değerlendirme yapmayacak, faturada belirtilen
mallar ile gönderilen mallar arasında çeşit, miktar, kalite açısından bir
41
11. H.D.’nin 08.12.1981 tarihli söz konusu kararının ilgili kısmı için bkz. Reisoğlu,
(Akreditif) s. 69 (naklen).
42
BGE 100 (1974) II 150 (naklen: Doğan, s. 265).
43
[1981] 2 W.L.R. 1233, s. 1241.
44
Söz konusu kurala ilişkin olarak, Tekinalp “belgeler üzerinden işlem ilkesi” ifade-
sini kullanırken (bkz. Tekinalp, s. 567), Reisoğlu “akreditifin münhasıran belgeler-
le -mallarla değil- ilgili bulunması” ifadesini kullanmıştır (bkz. Reisoğlu, (Akredi-
tif) s. 67 vd).
45
“Doctrine of documents” ifadesi Schulze tarafından kullanılmıştır. Bkz. Schulze, s.
239 vd.