Previous Page  499 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 499 / 705 Next Page
Page Background

498

UCP 600 Açısından Bankaların Belgelerle Bağlı Olması Kuralı

fark olup olmadığı ile ilgilenmeyecek, sadece istenilen belgelerin ibraz

edilip edilmediğini belirlemek ile yetinecektir.

46

Bankanın akreditif ilişkisi içerisindeki konumu dikkate alındı-

ğında da, bu kuralın gerekli ve yerinde olduğu görülmektedir. Şöyle

ki, bankaların, akreditife temel teşkil eden sözleşmenin ilgili olduğu

ticarî uygulama ve terminolojiye değil, sadece banka uygulamalarına

aşina olması beklenebilir. Bu nedenle banka, hangi belgelerin taraf-

lar arasındaki esas ticarî amaca hizmet edip etmediği konusunda bir

sorumluluk almamalıdır. Ayrıca, başvuru sahibinin temsilcisi konu-

munda olan banka, bu kişiden satıcıya ödediği parayı tahsil edebilmek

için onun istekleri ile bağlı kalmalıdır.

47

İşte, belirtilen bu sebepler ve

bağımsızlık prensibinin bir gereği olarak, bankaların belgelerle bağlı

olması kuralı, akreditife ilişkin uygulamadaki bir diğer temel ilke ola-

rak karşımıza çıkmaktadır.

48

2) Bankaların Belgelerle Bağlı Olması Kuralının Uygulanması

ve UCP

Belgelerle bağlı olma kuralına göre, belgeler incelenirken bel-

gelerin tamlığı, doğruluğu ve belgeler arasında çelişkinin olmaması

hususları göz önünde tutulmalıdır.

49

Belgelerin tamlığı, yani tamlık

kuralı ile, akreditifte öngörülen belgelerin bankaya ibraz edilen belge-

lerle sayısal bakımdan uyum göstermesi kastedilirken; belgeler arasın-

da çelişkinin olmaması kuralı ile, sayısal açıdan tam olan bu belgelerin

şekil ve içerik itibariyle de akreditifte belirtilen şartlara uygunluk gös-

termesi ve birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmaları kastedilmekte-

dir. Belgelerin doğruluğu ile ise, belgelerin dış görünüşleri itibariyle

istenilen nitelikleri taşıması gereği ifade edilmek istenmektedir.

46

Bu yönde bkz. Schulze, s. 239-240; Alavi, (Principle of Strict Compliance) s. 7.

47

Bu yönde bkz. Alavi, (Principle of Strict Compliance) s. 7; Al-Tawil, s. 179.

Amir banka ile alıcı arasında bir vekâlet ilişkisi olduğu düşünüldüğünde de TBK

m. 505’e (BK m. 389) göre “vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yüküm-

lüdür.”

48

Chuah, s. 427-428; D’Arcy./Murray/Cleave, s. 172.

49

Bu yönde bkz. Cevdet Yavuz/Faruk Acar/Burak Özen, Türk Borçlar Hukuku

Özel Hükümler, 10. Baskı, İstanbul 2014, s. 1354; Yağmur Setenay, “Katılanlar

Arasındaki Hukukî İlişkiler Açısından Akreditif”, Prof. Dr. Hamdi Yasaman’a Ar-

mağan, İstanbul 2017, 737-770, s. 761; Wooler, s. 67. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kaya,

s. 100-106.