

627
TBB Dergisi 2018 (134)
Süleyman Sırrı TERZİOĞLU
şı herhangi bir şekilde silah kullanması;
c) Bir devletin liman veya kıyılarının diğer bir devletin silahlı kuv-
vetleri tarafından abluka altına alınması;
d) Bir devletin silahlı kuvvetleriyle başka bir devletin kara, deniz
veya hava kuvvetlerine veya deniz veya hava filolarına saldırması;
e) Bir devletin başka bir devlette sonuncusuyla yapılan bir anlaş-
maya göre bulunan silahlı kuvvetlerinin o anlaşmada öngörülen hü-
kümlere aykırı şekilde kullanılması veya bu silahlı kuvvetlerinin varlı-
ğının bu ülkede anlaşmanın sona ermesinden sonra da sürdürülmesi;
f) Ülkesini başka bir devletin emrine veren bir devletin, ülkesinin
o devlet tarafından üçüncü bir devlete karşı saldırı amacıyla kullanıl-
masına izin vermesi;
g) Bir devlet tarafından veya bir devlet adına diğer bir devlete kar-
şı yukarıda listesi verilen fiillere varan veya o ölçekte olan silahlı kuv-
vet fiillerini icra eden silahlı çetelerin, grupların, gayri nizami asker-
lerin veya paralı askerlerin gönderilmesi veya bu gibi fiillere önemli
ölçüde karışılması.
Meşru müdafaanın klasik uygulamasında, silahlı saldırının bir
devletten başka bir devlete yönelik olması söz konusudur. Ancak
ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırıları, terörizmle mücadele ve meş-
ru müdafaa hakkı açısından bir dönüm noktası olmuştur. Zira terör
örgütleri gibi devlet dışı aktörlerden saldırı söz konusu olmuş
144
ve bu
durum klasik meşru müdafaa hakkının sınırlarını zorlamıştır. ABD’ye
yönelik 11 Eylül saldırıları sonrası, BMGüvenlik Konseyi, 1368 ve 1373
sayılı kararlarında, bu eylemlerin uluslararası barış ve güvenliği teh-
dit ettiğini, ABD’nin bireysel ve müşterek meşru müdafaa hakkının
bulunduğu kabul etmiştir. Nitekim yukarıda da ifade edildiği gibi,
TBMM’nin Suriye ile ilgili kararlarında 1373 sayılı Karara atıfta bulun-
ması, Türkiye’nin terör saldırılarına karşı bireysel ve müşterek meşru
müdafaa hakkı olduğunu vurgulaması bakımından Harekâtın hukuk-
sal gerekçesine dayanak oluşturmaktadır.
144
Bkz. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası Terörizm ve Terörist Eylemlere Karşı
Kuvvet Kullanımı, Beta Yayınları, İstanbul, 2005, s. 116 vd. Uluslararası terörizme
karşı kuvvet kullanma konusunda ayrıca bkz. Fatma Taşdemir, Uluslararası Terö-
rizme Karşı Devletlerin Kuvvete Başvurma Yetkisi, USAK Yayınları, Ankara, 2006