Background Image
Previous Page  123 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 123 / 521 Next Page
Page Background

Geçmişten Günümüze Azınlık Vakıflarının Mal Edinmeleri Sorunu

122

Sonuç olarak, bugün itibariyle vakıflar hakkında uygulanacak te-

mel mevzuatı; Anayasa’nın 33. maddesi, TMK’nun 101 ilâ 117. madde-

leri, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine

Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük’ün TMK’nun ve 5737 sayılı

Yasa’nın hükümlerine aykırı olmayan ilgili hükümleri ve 5737 sayılı

Yasa’ya dayalı olarak çıkarılan Vakıflar Yönetmeliği olarak sayabiliriz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AZINLIK VAKIFLARININ MAL EDİNMELERİ

3.1. GENEL OLARAK VAKIFLARIN MAL EDİNMELERİ

Malvarlığı, bir kişinin sahip olduğu para ile ölçülebilen mal, hak

ve borçların tamamından oluşan hukuki bütünlüktür. Herkes mutla-

ka bir malvarlığına sahiptir. Kişi olma yönünden tüzel kişilerle gerçek

kişiler kural olarak birbirlerine eşittirler. Her ikisi de haklar ve borçlar

edinmeye ehil (hak ehliyeti) varlıklardır. Bir başka ifadeyle, bir tüzel

kişi de borç doğurucu işlemlerle alacak ya da borç edinebilir ya da ge-

reksinim duyduğu taşınır veya taşınmazın mülkiyetini kazanabilir ve

bunlar üzerinde kullanmak veya yararlanmak amacıyla sınırlı nesnel

hakların sahibi olabilir

82

.

Ancak, kural olarak tüzel kişilerin de gerçek kişilerinkine eşit bir

hak ehliyetine sahip oldukları söylenebilirse de, bu durum kesinlik ta-

şımaz. Tüzel kişilerin yapısından kaynaklanan bazı özellikler ve hukuk

düzenince öngörülen bazı nedenlerle, tüzel kişilerin hak ehliyetlerinde

bazı kısıtlamalar söz konusu olabilir. Tüzel kişilerin hak ehliyetinin

sınırlandırılmasında üç tür sistemden söz etmek mümkündür.

Bazı ülkelerde (örneğin Türk-İsviçre hukuk sistemlerinde), tüzel

kişilerin hak ehliyetlerinin ancak

bünyelerinden

dolayı sınırlandırılabi-

leceği kabul edilmektedir. Nitekim, TMK’nun 48. maddesinde tüzel

kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü nitelik-

lere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil oldukları

belirtilmek suretiyle, hak ehliyetinin sınırlandırılmasında tüzel kişinin

bünyesinin dikkate alındığı anlaşılmaktadır

83

.

82

Aydın Zevkliler, M. Beşir Acarbey, K. Emre Gökyayla,

Medeni Hukuk

, Ankara,

1999, s. 626.

83

Akipek-Akıntürk, a.g.e., s. 544.