Background Image
Previous Page  124 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 124 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Mustafa ÇAĞATAY

123

Bazı ülkelerde (örneğin İngiliz ve Fransız hukuk sistemlerinde),

tüzel kişilerin ancak

amaçlarıyla

sınırlı bir hak ehliyetine sahip olacak-

ları görüşü egemendir. Tüzel kişilerin sahip olabilecekleri hakların ve

borçların kapsamını amaçlarıyla sınırlamak isteyen bu görüşe “tahsis

ilkesi” (principe de la spécialité veya ultra – vires teorisi) denmekte-

dir. Bu görüşe göre, amaç tüzel kişilerin en esaslı ve yapıcı unsurudur.

Tüzel kişilerin hak sujesi olarak tanınması, örgütlendirilmesi de hep

bu amacın gerçekleşmesini sağlamak, bu amaca ulaşmalarını mümkün

hale getirmek içindir. Bu nedenle, tüzel kişiler ancak amaçlarının ger-

çekleşmesine yarayacak haklara ve borçlara sahip olmalıdırlar.

Bazı ülkelerde ise, tüzel kişilerin fazla güç ve kudret sahibi olma-

larının önüne geçebilmek amacıyla,

özel kanunlarla

özellikle mal varlı-

ğı edinmeleri konusunda bir takım sınırlamalara gidilmektedir. Türk

Hukukunda yürürlükten kaldırılan 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun

64. maddesinde derneklerin ikametgahları ile amaç ve faaliyetleri için

gerekli olanlardan başka taşınmaz mala sahip olmalarına olanak tanın-

mazken, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nda

84

ise herhangi bir sınırlama

öngörülmemiş sadece bildirim yükümlülüğü getirilmiştir.

Şu halde, Türk Hukukunda kural olarak, tüzel kişilerin hak ehli-

yetlerinin bünyeleri dolayısıyla sınırlandırılabileceği kabul edilmekle

birlikte, doktrinde Türk – İsviçre hukukunda tüzel kişilerin hak ehli-

yetinin

85

amaçları ile de sınırlanması gerektiği hususunda tam bir gö-

rüş birliği vardır

86

. Bir başka ifadeyle Türk Hukukunda, tüzel kişilerin,

yapılarına ve amaçlarına uygun düştüğü oranda, mal varlığı hakların-

dan sayılan her türlü hakka sahip olabilecekleri görüşünün egemen

olduğunu söyleyebiliriz.

Vakıflar da bir tüzel kişiliğe sahiptirler. Bu husus, 22.11.2002 gün-

lü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 101. maddesinin bi-

84

5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun derneklerin taşınmaz mal edinimini

düzenleyen 22. maddesi şöyledir:

“Dernekler genel kurullarının yetki vermesi üzerine

yönetim kurulu kararıyla taşınmaz mal satın alabilir veya taşınmaz mallarını satabilirler.

Dernekler edindikleri taşınmazları, tapuya tescilinden itibaren bir ay içinde mülki idare

amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.”

85

Akipek-Akıntürk, burada hak ehliyetinden ziyade fiil ehliyetinin sınırlandırıldığı

görüşünü ileri sürmektedirler (a.g.e., s. 545-548).

86

Bülent Köprülü,

Medeni Hukuk

, İstanbul, 1984, s. 414; Ergun Özsunay,

Medeni

Hukukumuzda Tüzel Kişiler

, İstanbul, 1982, s. 61 ve 62; Akipek-Akıntürk, a.g.e., s.

548.