

Geçmişten Günümüze Azınlık Vakıflarının Mal Edinmeleri Sorunu
126
820, K: 1974/505 sayılı kararıyla
88
birlikte, bu vakıfların taşınmaz mal
edinmelerinin önü kapatılmıştır. Söz konusu kararda, cemaat vakıfla-
rının 1936 yılında verdikleri beyannamelerin vakıfname olarak kabu-
lünün zorunlu olduğu, vakıfnamelerinde mal ya da bağış kabul ede-
bilecekleri yönünde açıklık bulunmayan vakıfların ise gerek doğrudan
gerekse vasiyet yoluyla taşınmaz mal iktisap edemeyecekleri belirtil-
miştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bu kararından sonra, cemaat
vakıflarının 1936 beyannamesinde yer almayan taşınmazları aleyhine
açılan davalarda, Yargıtay aynı görüş doğrultusunda kararlar verme-
ye devam etmiştir.
Ancak, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 6.12.1999 günlü, E.
1999/12630, K. 1999/12902 sayılı kararında, Yargıtayın çeyrek yüzyıl-
dan beri sürdüregeldiği cemaat vakıflarının bağış ya da vasiyet yoluy-
la taşınmaz edinebilmeleri için beyannamelerinde bu konuda açıklık
bulunması gerektiği yolundaki görüşünden dönülmüş ve kararda son-
radan edinilen taşınmazın vakfın tüzüğü dikkate alınarak taşınmaz
mal edinmenin amacı aşan bir durum yaratıp yaratmayacağının de-
ğerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, bu karar istisnai bir karar
niteliğinde kalmıştır. Nitekim, Yargıtayın daha sonra verdiği çeşitli ka-
rarlarında eski görüşünü yinelediği görülmüştür
89
. Benzer yaklaşım,
Danıştay tarafından da benimsenmiştir
90
.
Bu noktada, yukarıda belirtilen yargı kararlarına konu olan 1936
tarihli beyannamenin hukuksal niteliği üzerinde durulması gerekmek-
tedir.
Yargı kararlarında benimsenen ve bir kısım yazarlarca
91
da destek-
lenen 1936 tarihli beyannamenin vakıfname olarak kabul edilmesi ge-
rektiği, vakıfnamede açık hüküm bulunmaması durumunda vakıfların
taşınmaz mal edinemeyecekleri, cemaat vakıflarının da gerçek anlamda
vakıfnamelerinin bulunmaması nedeniyle taşınmaz mal edinemeyecek-
88
YKD, 1975, C. 1, S. 8/16.
89
Örneğin Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 22.2.1993 günlü, E. 1992/14847, K.
1993/2047 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 8.5.2002 günlü, E. 2002/16-159,
K. 2002/355 sayılı kararlarında da Yargıtay HGK’nun 1974 yılında verdiği kararda
benimsediği argümanlar esas alınmıştır.
90
Örneğin Danıştay 10. Dairesinin 26.5.1982 günlü, E. 1982/3285, K. 1982/1413;
27.5.1986 günlü, E. 1986/69, K. 1986/1302 ve 26.3.1992 günlü, E. 1991/1596, K.
1992/1144 sayılı kararları.
91
Aytaş, a.g.m., s. 784.