Background Image
Previous Page  126 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Mustafa ÇAĞATAY

125

Bu kanunun verdiği yetkiye dayanarak diğer hükmi şahıslarla bir-

likte azınlık cemaatleri de mülkiyetleri takma adlarla başka kimselerin

üzerinde bulunan ve tasarruf ede geldikleri taşınmaz mallarını kendi

tüzel kişilikleri üzerine geçirebilmek için Defter-i Hakani idarelerine

birer beyanname ile başvurmuşlardır. Bu beyannameler, yalnızca ta-

şınmaz mallar için doldurulmuştur.

Kanunda çizilen çerçeveye ve aktarılan bilgilere uygun olarak

süresi içinde Defter-i Hakani İdaresine beyanname veren azınlıkların

okul, yetimhane, kilise, havra ve hastane gibi sosyal, kültürel, dini ve

hayri kurumlarının her biri ayrı birer tüzel kişilik olarak kabul edil-

mişlerdir.

Lozan Antlaşması’nın 40. maddesinde, gayrimüslim azınlıkların

giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, din-

sel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve

eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek konusunda diğer

Türk vatandaşları gibi eşit haklara sahip olacakları; 42. maddesinin

üçüncü fıkrasında ise Türkiye’nin azınlıklara ait kiliselere, havralara,

mezarlıklara ve sair müessesatı diniyeye her türlü himayeyi bahşeyle-

meyi ve aynı azınlıkların hali hazırda Türkiye’de mevcut olan evkafına

ve müessesatı diniye ve hayriyelerine her türlü kolaylık ve müsaadeyi

göstereceği taahhüdünde bulunduğu ifade edilmiştir.

1935 yılında çıkarılan 2762 sayılı Yasa’nın 44. maddesi uyarınca,

cemaat vakıflarının vakıf olarak tasarruf edildikleri, vergi kayıtları,

kira mukaveleleri ve 1328 tarihli Yasa’nın yayınlanmasından sonra ta-

puya verilmiş defterler ve müesseselerin hesap defterleri ve buna ben-

zer vesikalarla anlaşılacak olan yerleri “vakıf kütüğü”ne kaydedilmiş,

ayrıca aynı Yasa’nın Geçici 1. maddesi uyarınca da, cemaat vakıflarını

idare eden kişilerce bilcümle mallarının, gelirlerinin ve bunları sarf

ettikleri yeri birer beyanname ile Vakıflar İdaresine bildirilmesi şart

koşulmuştur.

2762 sayılı Yasa (mülga) ile durumu belirlenen cemaat vakıfları,

zaman zaman kuruluş amaçlarına uygun olarak ihtiyaçlarını karşıla-

mak üzere taşınmaz mal edinmiş ve taşınmaz malları üzerinde tasar-

rufta bulunmuş iken, bu konu çeşitli yargı kararlarına konu olmuş ve

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK)’nun 8.5.1974 günlü, E: 1971/2-