Background Image
Previous Page  132 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 132 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Mustafa ÇAĞATAY

131

mal ve hakların değiştirilebilmesi imkânı sağlanmış, vakıfların sonradan edin­

dikleri malları, izin almaksızın yönetim organlarının kararıyla değiştirebile­

ceklerine ilişkin hüküm getirilmiştir.”

ifadelerine yer verilmiştir.

Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre, vakıf yöneticilerinin iktisap

ettikleri taşınmaz malları tapuya tescil tarihinden itibaren bir ay içinde

Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmeleri gerekmektedir. Yasa’nın 11.

maddesinde ise bu bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen vakıf

yöneticilerine idari para cezası verilmesi öngörülmüştür.

Yapılan bu düzenleme, 4.11.2004 günlü, 5253 sayılı Dernekler

Kanunu’nun 22. maddesiyle paralel bir düzenlemedir. Söz konusu

Kanun’un “Taşınmaz mal edinme” başlıklı 22. maddesinde

“Dernekler

genel kurullarının yetki vermesi üzerine yönetim kurulu kararıyla taşınmaz

mal satın alabilir veya taşınmaz mallarını satabilirler. Dernekler edindikleri

taşınmazları, tapuya tescilinden itibaren bir ay içinde mülki idare amirliğine

bildirmekle yükümlüdürler.”

hükmüne yer verilmiştir.

3.2.2.1. Düzenleme Ülkenin Bölünmezliği İlkesine Aykırı mı?

Doktrinde bazı yazarlar, Türkiye’nin önüne getirilen gayrimüs-

lim vakıflarının gayrimenkul edinmeleri ve dış ilişkilerinin serbest

bırakılmasının, Türkiye Cumhuriyetinin Osmanlı İmparatorluğu gibi

yok olmasına giden yolda önemli bir dönemeç oluşturacağını, Av-

rupalı Hıristiyan vakıfların sahip oldukları büyük maddi imkanlar-

la Türkiye’nin en önemli bölgelerini para gücüyle satın alacaklarını,

kurtuluş savaşı sırasında şehit kanlarıyla kurtarılmış olan vatan top-

raklarının para gücü ile düşman kesimlerin eline geçeceği, böylece

Türkiye’nin Bizanslaşmasının sağlanacağını ileri sürmektedirler

99

.

Bu ve benzeri yaklaşımlara göre, azınlık vakıflarına taşınmaz

edinme hakkı konusundaki sınırlamaları kaldırmak, Türkiye’nin top-

rak bütünlüğünün bozulması ve yıkılışının yolunu açmak anlamına

gelmektedir. Oysa bu yaklaşım, kötü niyetli çevreler yüzünden bütün

gayrimüslim vakıflara sınırlama getirmenin adil olup olmadığını sor-

gulamamakta, eşit vatandaşlık haklarından yaralanmanın doğal ve

pozitif hukuka uygun olup olmadığını tartışmamakta ve kötü niyetli

99

Anıl Çeçen, “Türkiye Yeniden Bizans’a Dönüştürülüyor”,

http://dipdalgasi

.

org/node/125 (9.11.2010); Ali Akyıldız, “Vakıflar Kanununun Getirdikleri ve

Götürdükleri”,

Türk Hukuk Dergisi

, Kasım-2006, S. 116, s. 3-13.