Background Image
Previous Page  394 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 394 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Av. Ömer AYKUL

393

de yapılacak yatırımlara ilişkin olarak ilgilileri tarafından hazırlanan veya

hazırlattırılan ancak yetkili idarelerce üç ay içerisinde onaylanmayan etüt,

harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını,

parselasyon planlarını ve değişikliklerini ilgili idarelerin başvurusu üzerine

yapmak, yaptırmak, onaylamak ve başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde

yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı

kullanma izni vermek.”

şeklindedir. Bu fıkra ile özellikle

“Devletin hüküm ve tasarrufu altın­

da bulunan”

yani ormanlar, meralar, sulak alanlar ve kıyılar gibi eko-

lojik açıdan diğer alanlara göre gerek ulusal ve gerekse uluslar arası

hukuk ile daha iyi korunan alanlara el atılmak istendiği açıktır. Bu hü-

küm bu haliyle Anayasanın 43, 44, 45, 63 ve 169. maddelerine açıkça

aykırıdır. Öyle bir hüküm oluşturulmuştur ki, bir yandan demokrasi-

nin gereği olarak yerel yönetimlerin güçlendirildiği söylenmekte, öte

yandan bu madde ile bu yetki fiilen ortadan kaldırılmaktadır. Fıkra bu

yönüyle ayrıca Anayasanın 126 ve 127. maddelerine de aykırıdır.

Ayrıca bu fıkra ile bağlantılı olarak 7. maddeye yeni eklenen (e)

fıkrası;

“2 nci maddenin birinci fıkrasının (h) bendinde belirtilen konularla ilgili

olarak 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek 7 nci maddesi çerçevesinde

uygulama yapmak veya yaptırmak, bu uygulamalara yönelik olarak kentsel

dönüşüm, yenileme ve transfer alanları geliştirmek, bu alanların her ölçekteki

imar planı ve imar uygulamalarını, kentsel tasarım projelerini yapmak, yap­

tırmak ve onaylamak, bu çerçevede paylı mülkiyetleri ayırmak, birleştirmek,

arsa ve arazi düzenlemeleri yapmak, imar hakkı transfer etmek, kamulaştır­

ma ve gerektiğinde usulüne uygun olarak acele kamulaştırma yoluna gitmek,

yapı ruhsatı ve yapı kullanma izinlerini vermek ve kat mülkiyeti tesis ve tes­

cilini sağlamak.”

şeklinde olup, bu fıkra ile yine

“Devletin hüküm ve tasarrufu altında

bulunan”

bu tip alanlarda kentsel dönüşümler ve en üst imar planından

inşaat sonrası son aşama olan kat mülkiyetine geçişe kadar her işlemin

yapılma yetkisi Bakanlığa verilmiştir. Özetle bu alanlarda öyle bir rant

paylaşımı olacaktır ki, hiçbir hukuki aşamada kilitlenme yaşanmaya-

caktır. Rantsal bölüşümde pürüz istenmemektedir. TOKİ mantığı ile

çevrenin yönetilemeyeceği anlaşılıncaya kadar, herhalde talan edilme-

miş hiç bir doğal varlık kalmayacaktır. Ayni anayasaya aykırılıklar bu