

Yargıtay Kararları
448
Veya, mağdurun varlıklı olup olmamasına bakılmaksızın, sanığın almayı
hedeflediği değerlerin tümü dikkate alınarak, sanığın maddedeki indirimden
yararlandırılmaması gerekecektir. Oysa, sanık atılı suçu işlemekle beraber,
mağdurun üzerindeki değerlerin tümünü değil, ihtiyacı kadar olanı almış ola
bilir. Bu durumda sanığın indirimden yararlandırılması gerekecektir.
Bir başka açıdan ise, mağdurların üzerlerindeki tüm değerlerin miktarı
çok az olsaydı ve sanık tümünü almış olsaydı, bu çok az değere karşın sanık
hakkında yine de 150/2 nci maddedeki indirim uygulanmayacak mıydı?
Somut olayımızda sanık mağdurların üzerlerinde ne olup olmadığından
hareket etmemiş (birinde mağdur cep telefonunu korkuyla kendiliğinden tes
pit etmiş ve üzerine dokunulmamış, diğerinde üzerinden sadece cep telefonun
almış), her ikisinden de sadece cep telefonlarını almıştır.
Diğer yandan, TCY’nın 3/1 nci maddesinde yer alan “fiilin ağırlığıyla
orantılı ceza” ilkesi de, malın değerinin azlığı nedeniyle indirim uygulanma
sını gerektirmekte olup, yerel mahkemenin uygulaması yerindedir. Çünkü bu
düzenlemede yer alan “adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” iki hususa işa
ret etmektedir. Bunlardan biri “adalet”, diğeri “yasa önünde eşitlik”tir. Yasa
önünde eşitliğin özünde “adalet” vardır. Hedeflenmekle birlikte alınmayan
değer dikkate alınarak değer çokluğu anlamına gelen yorum biçimi orantılı
lık ilkesiyle çelişmektir. Diğer yandan, fazlayı alması mümkün olduğu halde
somut olayımızda olduğu gibi azı alan kimsenin indirimden yararlanmaması
da adaletle çelişmektedir. Dolayısıyla tüm değeri almak isteyen veya örne
ğin somut olayımızda alınan değerin yüz veya bin katını alan ile dosyamız
sanığının indirimden yararlanmama bakımından aynı hukuki statüde kabul
edilmesi, eşitlik ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır
”
Gerekçeleriyle;
Bir Kurul Üyesi ise;
yerel mahkemece gösterilen gerekçeler doğ-
rultusunda,
Hükmün onanması yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1-
Yerel mahkeme direnme hükmünün
BOZULMASINA,
2-
Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcı-
lığına
TEVDİİNE,
tebliğnamedeki isteme uygun olarak,
21.12.2010
günü oyçokluğu ile karar verildi.