

TBB Dergisi 2011 (96)
Sançar Sefer SÜER
53
mahiyette faaliyet gösteren, amacı sadece siyasal iktidarı ele geçirmek
olan partilerdir. Parlamento dışı örgütleri, seçim kampanyası haricinde
genellikle hareketsizdir. Üyelerin, siyasi bazı ilkeleri kabulü haricinde,
siyaset dışı faaliyetleri partinin ilgi alanı dışındadır. Üyelerin katılımı
da, oy kullanmak ve seçim kampanyalarında çalışmakla genellikle sı-
nırlıdır. Partinin sahip olduğu siyasi fikirler de, sistemli, kapsayıcı bir
ideoloji mahiyetinde değildir. Parti siyasetinin saptanmasında, müm-
kün olan en geniş seçmen kitlesine ulaşma isteği rol oynamaktadır.
Bütünleşme partilerinde ise, faaliyet alanı, salt siyaseti aşarak, üyenin
sosyal hatta kişisel alanını da kapsamaktadır. Üyelerin parti faaliyet-
lerine katılımı yoğundur, öyle ki, bazı totaliter parti uygulamalarında,
üyenin özel hayatı bile ortadan kalkarak, partinin yan kuruluşlarınca
düzenlenmeye başlar. Demokratik bütünleşme partilerinde ise, parti ve
üyeler arasındaki bağ, totaliter partilerden zayıf, bireysel temsil parti-
lerinden kuvvetlidir. Sosyalist ve Katolik partiler bu türün örneği olup,
burada da parti, salt siyasi hedeflerin yanı sıra temsil ettiği grubun kut-
sal değer ve hedeflerini siyaset yoluyla gerçekleştirmeye çalışır
13
.
Esasen her iki ayrımın da, paralel yönleri bulunmaktadır. Kadro
partileri ile bireysel temsil partileri, kütle partileri ile kitlesel bütün-
leşme partilerinin benzer yapı ve tabanlar üzerine bina edildiği görül-
mektedir. Bununla birlikte, Duverger’in yaklaşımının daha çok yapısal
ve örgütsel özellikleri esas aldığı ve partinin teşkilatlanma şeklindeki
farklılıkları, partinin köken, sınıfsal taban ve örgütsel ihtiyaçlarıyla
ilişkilendirdiği, Neumann’ın yaklaşımının ise, partilerin -siyasal katıl-
ma sürecindeki oynadıkları- işlevi esas aldığı da ifade edilmektedir
14
.
Partilerin ve parti sistemlerinin değişimi de, uzun zamandır siya-
set bilimcilerin ilgi alanı içindeki bir konu olarak göze çarpmaktadır.
Duverger’nin kütle partisinin yaygınlaşacağı (sol bulaşma) iddiasına
karşılık, Epstein’ın daha sermaye odaklı yaklaşımı (sağ bulaşma) buna
bir örnektir
15
. Nispeten yeni olan siyasi parti sistemi ve daha genel ola-
rak siyasal sistem çalışmaları içinde
16
, Alman asıllı bilim adamı Otto
Typology”
,
Party Politics
, 2003, Vol. 9. No.2, s. 169.
13
ÖZBUDUN, Siyasal Partiler, s. 73-77.
14
WOLINETZ, s.140.
15
WOLINETZ, s.139.
16
Öğretideki parti tipolojilerinin, hâlihazırdaki parti tiplerinin tamamını
kapsamaktan uzak olduğu, bu durumun büyük ölçüde, tipolojilerin 19. yüzyıl