Background Image
Previous Page  342 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 342 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Ömer Serdar ATABEY / Ahmet ULUTAŞ

341

Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi (CETS No. 196)

16 Mayıs 2005 tarihinde Varşova’da yapılan Avrupa Konseyi Devlet

ve Hükûmet Başkanları III. Zirve Toplantısı’nda imzaya açılmış, dör-

dü AK üyesi olmak üzere altı ülkenin onayını takiben 1 Haziran 2007

tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3

Sözleşme, Türkiye tarafından 19 Ocak 2006 tarihinde imzalanmış,

23.2.2011 tarihli ve 6135 sayılı Kanunla onaylayarak uygun bulunmuş-

tur. Ancak onaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmadığı ve onay

süreci devam ettiğinden, sözleşme Türkiye bakımından henüz yürür-

lüğe girmemiştir. Türkiye bakımından onay sürecinin tamamlanması-

nın ardından iç hukukumuza aktarılması ve uygulanması zorunlulu-

ğu doğacak olan bu sözleşmenin özellikle önlemeye yönelik yeni suç

tipleri ihdasını öngören hükümlerinin gerek yasa koyucu ve gerekse

uygulayıcılarca bilinmesi önem taşımaktadır.

4

Fransa, Almanya ve Hollanda ve İspanya gibi belli başlı Avru-

pa ülkelerinin taraf olduğu, Belçika, İngiltere ve İtalya’nın ise henüz

onaylamadıkları bu sözleşmenin, terörizmle uluslararası mücadelede

güçlenmeye başlayan önleyici stratejinin önemli bir parçasını oluştur-

duğu değerlendirilmektedir.

3 Sözleşme 23 Ekim 2011 itibarıyla toplam 28 AK üyesi ülke tarafından onaylanmış,

15 AK üyesi ülke tarafından ise imzalanmış, ancak onaylanmamıştır.Bkz.http://

conventions.coe.int/Treaty/Commun/QueVoulezVous.asp?NT =196&CM=8&D

F=23/10/2011&CL=ENG;Erişim:23.10.2011.

4 Türk hukukunda terör tanımına 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 inci

maddesinde yer verilmiştir. 3713 sayılı Kanunun terörü tanımlayan 1 inci madde-

sinin başlığı

“terör ve örgüt tanımı”

iken 29.6.2006 tarihli ve 5532 sayılı Kanun ile

madde başlığı

“terör tanımı”

şeklinde değiştirilmiştir.Bkz.ÖZGENÇ,Terörle Mü-

cadele Kanunu,s.19;Buna göre, Terörle Mücadele Kanununun 1 inci maddesin-

deki amaçları gerçekleştirmek için cebir ve şiddet kullanılarak, baskı, korkutma,

yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle suç işlemek amacıyla kurulan silahlı

örgütler, terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, suç işlemek için ku-

rulmuş olmakla birlikte, silahlı olmayan örgütlerle ilgili olarak, 3713 sayılı Kanun

hükümlerinin değil, genel olarak TCK’nın suç işlemek amacıyla örgüt kurma su-

çuna ilişkin hükümlerinin (m.220, 221) uygulanması gerekecektir.Bkz. ÖZGENÇ,

Suç Örgütleri, s.50;Türkiye, Terörizmin Bastırılmasına Dair Avrupa Sözleşmesine

(27.10.1980 tarihli ve 2327 sayılı Kanun ile onaylanan) taraftır. Bu noktada, sözleş-

menin orjinal adı

“European Convention on the Suppression of Terrorism”

olmasına

karşılık, 26 Mart 1981 tarihli ve 17291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (s.7) çevi-

risinde

“suppression”

teriminin

“bastırılma”

yerine

“önleme”

olarak çevrilmesinden

dolayı, sözleşmenin adı bu şekilde yasalaşmıştır. Çalışmamızda inceleme konusu

yapılan 2005 Sözleşmesinin adı ise onay kanununda isabetli olarak

“Terörizmin

Önlenmesi Sözleşmesi”

olarak çevrildiğinden, 1977 Sözleşmesi için yapılan bu çevi-

ri tercihinin uygulamada karışıklığa yol açabileceği düşüncesindeyiz.