Background Image
Previous Page  341 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 341 / 465 Next Page
Page Background

Terörizmin Önlenmesinde Önemli Bir Araç Olarak Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi

340

Giriş

11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de meydana gelen terör eylemleri,

uluslararası toplumu ve örgütleri terörle mücadele hususunda daha

kapsamlı ve şiddetli bir tepki vermeye itmiştir. Bu çerçevede gerek

küresel ölçekte Birleşmiş Milletler gerek Avrupa ölçeğinde Avrupa

Konseyi (AK) ve Avrupa Birliği (AB) bu saldırılara karşı tepki ver-

mek zorunluluğunu hissetmiş, bu tarihten sonra spesifik olarak te-

rörle mücadele hususunda önemli belgeler hazırlayarak, yürürlüğe

sokmuşlardır.

1

Bu çalışmada Avrupa Konseyi’nce Haziran 2004 tarihinde

çalışmalarına başlanan ve 2005 tarihinde imzaya açılan

“Avrupa Kon-

seyi Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi”

ele alınacaktır.

2

Sözleşmenin

adında ������������������������������������������������������������������

da yer aldığı şekilde, içeriği itibariyle önleyici tedbirler öngö-

rüyor olması nedeniyle öngördüğü bazı yeni ve önemli düzenlemeler,

sözleşmenin yorumlanmasında temel belge olan Açıklayıcı Raporu ışı-

ğında ilgili başlıklar altında açıklanacaktır.

1 Avrupa Konseyi’nin kurumsal yapısı içinde, bilhassa 11 Eylül saldırılarından

sonra, terörle mücadele alanında

“insan haklarına dayalı Avrupa kamu düzeni”

çerçevesinde, gerek Bakanlar Komitesi ve gerekse Avrupa Konseyi Parlamenter

Asamblesi tarafından çok sayıda tavsiye kararı ve karar tasarıları kabul edilmiş

ve bu konudaki prensipler ortaya konulmuştur.Bkz.AK Yayını,The Fight Against

Terrorism:Council

of Europe Standarts,4.Bası,Strazbourg,2007, s.217 vd;Avrupa

Konseyi’nin terörle mücadele alanındaki çalışmalarını üç temel üzerine oturttu-

ğu söylenebilir: a)Teröre karşı yasal çarelerin güçlendirilmesi, b)Temel değerlerin

teminat altına alınması, c)Terörizmin sebeplerine yönelinmesi. Bkz

.http://www.

avrupakonseyi.org.tr/haberler/mart-07_ b. htm;Erişim:25.10.2011.

2 Esasen terörizm, bir ideoloji değil, bir stratejidir. Siyasi müesseseler ne kadar mü-

kemmel, sosyal düzen ne kadar adil ve insani olursa olsun, daima düzeni radikal

olarak ve şiddetle değiştirmekten yana olan bir avuç insan bulunacaktır…Siyasal

sistemi diğer meşru katılma yöntemleriyle etkileyemeyenler veya sistemi kabul

etmeyen birey ve topluluklar, zaman zaman zora, terör eylemlerine yönelmekte

ve bu yolla kendi istekleri doğrultusunda toplumsal, iktisadi ve siyasi değişimi

sağlamaya çalışmaktadırlar.Bkz.BEŞE,s.58-59;Bununla beraber, dünyada üze-

rinde anlaşılmış bir terör tanımı bulunmamaktadır.Bkz.CRYER/FRIMAN/RO-

BINSON/WILMHURST;An Introduction to International Criminal Law,s.342;Bu

konuda ayrıca Bkz.Sinem YARGIÇ,Uluslararası Hukukta Terörizm Tanımının Ya-

pılmasının Gerekliliği,s.15 vd;Doktrinde Kaya tarafından, 1977 Sözleşmesinden

28 yıl sonra hazırlanan bu sözleşmenin başarılı olup olmayacağının zaman içinde

belli olacağı görüşü belirtilmiştir. Bkz.İbrahim KAYA,Terörle Mücadele ve Ulus-

lararası Hukuk, s.87.