Background Image
Previous Page  129 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 129 / 529 Next Page
Page Background

Dünü, Bugünü ve Yarınıyla Vergilendirme Yetkisinin Hukuksal Perspektifi

128

de en dikkat çekici özelliği halkın direnmesiyle, mücadeleler sonucu

elde edilmemiş olmasıdır. Buna rağmen Tanzimat Dönemi devletin

hukukun üstünlüğünü kabul etmesi açısından önemlidir.

Yukarıda zikredilen önemli belgelerde yer alan vergilendirme

hakkının kullanılmasıyla ilgili maddeler mali güç ilkesini, kanunilik

ilkesini, temsilsiz vergi olmaz prensibini kısacası vergilendirme yetki-

sinin anayasal sınırlamalarını anlatan hüviyete sahiptir. Bu maddelere

örnek vermemiz gerekirse:

Magna Carta (1215) 4. :

“Krallığımızda halkın rızası olmaksızın hiçbir

vergi konulmayacak ve para yardımı toplanmayacaktır; meğer ki bunlar fidye,

en büyük oğlumuzun şövalyeliği, en büyük kızımızın çeyizi için olsun. Bu

hallerde de para yardımı bir defaya mahsus ve uygun miktarda yapılacaktır.

Londra Şehrinden istenecek para yardımlarında da aynı esas geçerlidir.’’

Petition Of Rights (Haklar Dilekçesi) (1627) :

“ Milletvekilleri, bun�

dan böyle, parlamentonun rızası olmadan, hiç kimseye ödünç, vergi ve benzeri

mükellefiyetler yüklenmemesi hususunu Majestelerinden niyaz ederler.”

Bill Of Rights (Haklar Kanunu) (1689) :

“ Parlamentonun izni olma�

dan ya da bu izni aşan süreler için, emsal gösterilerek Kraliyet ihtiyaçlarını

karşılamak amacıyla halktan para toplanması memnudur.”

İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi (1789) :

“Madde 13

: Kamu

gücünün sürdürülmesi ve idare giderleri için ortak bir vergi belirlenmesi zo�

runludur. Bu vergi tüm yurttaşlar güçleriyle orantılı olarak dağıtılmalıdır.

Madde 14:

Bütün yurttaşların bizzat ya da temsilcileri aracılığıyla, ortak

verginin gerekliliğini saptamak, buna özgürce rıza göstermek, kullanımını

izlemek, miktarını, tahakkuk biçimini ve süresini belirlemek hakları vardır.”

1839 Gülhane Hattı

:

“… Ahali-i memalikten (ülke halkından) her fer�

din emlak ve kudretine göre bir vergi-i münasip tayin olunarak kimseden zi�

yade şey alınmaması…”

1856 tarihindeki Islahat Fermanı ile müslim ve gayrimüslimler

arasındaki vergi farklılıklarına son verilmiştir.

1876 Meşrutiyet Anayasası

ile verginin kanuna dayalı olması il-

kesi gelmiştir

14

:

14

Feridun Server, Anayasal ve Siyasal Belgeler, İstanbul 1962, s. 13-32.