Background Image
Previous Page  134 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 134 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

Aysel Ceren MUTLU

133

İdeal olana varabilmek adına mevcut durumun iyi anlaşılması ge-

rekir koşulundan

30

hareketle ülkemizde neler olup bitiyor, Anayasa

Mahkemesi ya da Danıştay nasıl kararlar veriyor bilinmesinin önemli

olduğu kanaatindeyim. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bir kararı

daha örnek olarak sunmamız gerekirse; V.U.K..’nun 359. maddesinin

a bendinde yer alan

“…hüküm tarihinde…”

ifadesini, aynı tarihte aynı

olayın işlenmesi durumunda dahi salt hüküm tarihlerinin farklı olma-

sı nedeniyle eşit olmayan hatta son derece adaletsiz ve hukuka aykırı

bir ceza uygulamasına yol açabileceği nedeniyle iptal etmiştir.

31

lunduğu Aşamalara Göre Farklı Uygulama Yapılması, Lebib Yalkın Mevzuat Der-

gisi, S.88, Nisan 2011, s. 145.

30

Yılmaz Kazım, Vergi Sistemimiz Hakkında Bir Değerlendirme, Vergici ve Muha-

sebeciyle Diyalog, Nisan 2002, S.168, s.63.

31

Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, 07.06.1999 t. 1999/10 E. 1999/22 K. Nu-

maralı kararı, S.36, C.1, s.491 :

“…Başvuru kararında, itiraz konusu düzenleme ile

hukuka uygun ve adaletli bir sonuç elde etme olanağı bulunmadığı, aynı tarihte aynı

suçu işleyenler hakkında hüküm tarihinin değişik olması halinde farklı ceza uygulanması

sonucunun doğduğu, bunun haklı bir nedene dayanmadığı, maddi ceza hukukuna göre

eyleme, suç tarihinde yürürlükte olan yasanın uygulanması gerektiği, hüküm tarihinin

önceden bilinememesi nedeniyle hürriyeti bağlayıcı cezanın çevrileceği para cezasının

suçun işlendiği tarihte belli olamayacağı, ekonomik gelişmeler ve enflasyon nedeniyle hü�

küm tarihindeki asgari ücretin genellikle suç tarihine göre daha yüksek olduğu, bunun

ceza hukukunda suçlu için lehe olan kuralın uygulanacağı ilkesiyle de bağdaşmadığı ileri

sürülerek “hüküm tarihinde”

sözcüklerinin Anayasa’nın 2., 10., 11. ve 38. madde-

lerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür…İtiraz konusu kural, para cezasının belir-

lenmesine ilişkin olduğundan bunun suç ve cezadaki yasallık ilkesi gereği objek-

tiflik ve genellik esaslarına göre kesin ve açık bir biçimde düzenlenmesi gerekir.

Ceza davalarında davanın sonuçlanma tarihi, davanın özelliğine ve yargılama

sürecine bağlı olarak değişkendir. Dava konusu yasa kuralı, cezayı hüküm ta-

rihindeki asgari ücrete bağlı kılmak suretiyle aynı tarihte işlenen suçlara farklı

para cezasının verilmesine neden olabilecektir. İtiraz konusu sözcükler nedeniyle

hakkında ne zaman hüküm verileceğini ve o tarihte asgari ücretin ne olacağını

bilmesi olanaksız olan kişinin, ne kadar ceza alacağını bilmesi de mümkün değil-

dir… ‘Yasa önünde eşitlik ilkesi’ hukuksal durumları aynı olanlar için söz konu-

sudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin

amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını

sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını

önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı ku-

rallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Durum

ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kural-

ları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı

kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz.

Nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamaz.

Aynı hukuksal durumda olan kişilerin aynı tarihte 213 sayılı Yasa’nın değişik

359. maddesinin (a) bendine aykırı eylemde bulunmaları durumunda, davalar-

dan birinin uzamasına ve asgari ücretin değişmesine bağlı olarak itiraz konusu

sözcükler nedeniyle farklı para cezasına hükmedilebilmesi, Anayasa’nın 10. mad-

desindeki ‘kanun önünde eşitlik’ ilkesine aykırıdır. Anayasa’nın 2. maddesinde