Background Image
Previous Page  263 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 263 / 529 Next Page
Page Background

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Düzenlenen ...

262

gerekir

132

. Tebliğ ile RKHK’yı ihlal ettiği belirlenenlere yazılı savunma-

larını 30 gün içinde kurula göndermeleri bildirilir (RKHK,m. 45/II).

İlgili maddede geçen “

Kanun’u ihlal ettiği belirlenenlere

” hükmü yerinde

bir ifade değildir

133

. Çünkü ihlalin tespiti soruşturma raporu ile değil

ancak Kurul kararı ile mümkündür. Bu belki Kurul’a “

ihlal tespiti

” öne-

risi olarak yorumlanabilir

.

Uygulamada Kanun’u ihlal etmediği belirlenenlere de Kanun’u

ihlal etmeme gerekçeleri bildirilmektedir. Böylece Kurul’un soruştur-

ma heyetinin aksine karar verme ihtimaline karşı tarafların savunma

yapması sağlanmış olmaktadır. Pratikte tarafların bu bildirime “

soruş�

turma heyetinin görüşüne katılıyoruz

” şeklinde cevap verdiği ifade edil-

mektedir

134

. Bu durumda da ihlalin olmadığına dair karar soruşturma

sonunda Kurul tarafından nihai karar toplantısı ile alınmaktadır

135

.

Tarafların gönderecekleri savunmalarına karşı soruşturmayı yü-

rütmekle görevlendirilenler 15 gün içinde ek yazılı görüş bildirir ve bu

da tüm Kurul üyeleri ile ilgili taraflara bildirilir. Taraflar 30 gün için-

de bu görüşe cevap verebilirler. Tarafların haklı gerekçeler göstermesi

halinde bu süreler bir kereye mahsus olmak üzere ve en çok bir katına

kadar uzatılabilir (RKHK, m. 45/II). Haklı gerekçeleri takdir etme yet-

kisi Kurul’a aittir

136

. Görüldüğü üzere soruşturma süresi söz konusu

bildirim ve savunma süreleri ile birlikte pratikte belirlenen (6 ay veya

1 bir yıl) süreden 2–3 ay daha uzun bir süreyi ifade etmektedir. Aksi

durumda Kanun’un 45. maddesinde düzenlenen savunma sürelerinin

işletilebilmesi mümkün değildir

137

.

132

Bu aynı zamanda RKHK’nın 45. maddesinin öngördüğü bir zorunluluktur. Çünkü

hem şikâyetçi tarafın hem de savunma makamının sözlü savunma toplantısı talep

edebilmesi için soruşturma raporundan haberdar olması gerekir (Aslan, s.449).

133

Badur/Ertem, s.41.

134

Selçuk, s.60.

135

Selçuk

, bu durumda ihlal olmadığına dair tespitin hemen sonrasında doğrudan

nihai kararın alınması gerektiğini ifade etmektedir (Selçuk, s.73). Bu görüş usul

ekonomisi açısından yerinde bir temenni olsa da Kanun’da öngörülen açık usulü

süreçler bakımından kabul edilebilir değildir.

136

Güzel, s. 208.

137

Selçuk, s.66. Benzer bir sıkıntı nihai kararın alınması bakımından da yaşanacaktır.

Çünkü sözlü savunma toplantısının yapılmaması durumunda nihai karar

soruşturma süresinin bitiminden itibaren 30 gün içinde yapılması gerekecek, bu

durumda ise 45. maddede öngörülen savunma hakkının kullanılması mümkün

olmayacaktır (Selçuk, s.67)