

Tıbbi Müdahalelerde Hekimin Aydınlatma Yükümlülüğü
402
hastayı aydınlatma yükümlülüğü gündeme gelecektir. Zira hekimin
aydınlatma yükümlülüğü özel hukuk ilişkisi bakımından güven un-
surunu ön plana çıkarmaktadır.
53
Güven unsuru açısından ve hekim
ile hasta arasındaki tedavi sözleşmesinden kaynaklı olarak aydınlatma
yükümlüsü, sözleşmenin tarafı olan
hekime
aittir.
Tedavi sözleşmesinin tarafı olan ve aydınlatma yükümlülüğü
altında olan hekim, sadece aydınlatmanın yapılamasını diğer bir he-
kime bırakabilir. Ancak organ naklinde hastayı aydınlatacak organ
nakli gerçekleştirecek hekimdir. Bu görevin başkasına devredilmesi
kural olarak mümkün değildir. Nakil birden fazla hekim tarafından
gerçekleştirilecek ise, bunlardan bir aydınlatma yükümlülüğünü ye-
rine getirebilir. Buna karşılık hasta farklı uzmanlar tarafından tedavi
edildiği takdirde, her bir hekim kendi alanı ile ilgili olarak aydınlatma
yükümlüğünü yerine getirmelidir
54
veya bu görevin heyetin yöneticisi
durumundaki -şef hekim- tarafından yapılması da yeterli sayılabilir.
55
Hasta Hakları Yönetmeliği madde 15; “
hasta, tedavisi ile ilgilenen
tabip dışında bir başka tabipten de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir.”
Aydınlatmanın hekim dışında hastabakıcı, hemşire gibi diğer sağlık
çalışanlarına bırakılmaması gerekir. Ancak hemşire kendi sorumluluk
alanındaki tıbbi müdahaleler için aydınlatma yükümlülüğü altındadır.
Örneğin; kan alımında işlemi ve varsa rizikoları hastaya anlatmalıdır.
56
IX. Aydınlatılacak Kişiler
Tıbbi müdahaleye maruz kalacak kişi hastadır. Hastanın da kendi
geleceğini belirleme hakkını kullanabilmesi için karşılaşacağı müda-
hale hakkında direkt bilgi sahibi olması gereken kendisidir. Bu neden-
le aydınlatılması gereken kişi bizzat
hasta
olacaktır.
Y4.HD 1977/2541 sy. kararında da; “…
Sağlık ve yaşama haklarının
da bir sınırı bulunmaktadır, kişi ancak tedavi olmak, bir hastalığı önlemek
için rızasını verebilir. Kişiler kendi vücutları üzerinde ayrık durumlar hariç
ancak kendileri tasarrufta bulunabilir ve tehlikelere karşı yine kendisi karar
53
Ozanoğlu, Hasan Seçkin,
“Hekimlerin Hastalarını Aydınlatma Yükümlülüğü”
,
AÜHFD, Ankara 2003,C 52, S 3, s. 55.
54
Hakeri, Hakan, Tıp Hukuk, Seçkin Yayın, Ankara 2007, s. 129 vd.
55
Hancı, s. 80.
56
Hakeri, s. 135.