Background Image
Previous Page  478 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 478 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

AİHM Türkiye Raporu

477

siklikleri olsa da, Komiser, Türk mahkemelerinin iddianamenin

esas hususlarıyla doğrudan bağlantısı olmayan ya da kişisel bilgi

ve görgüye dayanmayan bilgiler sunan gizli tanıkların tanıklıkla-

rını kabul ettiklerine dair bilgi almıştır, ki bu, savunmanın pozis-

yonunu zayıflatabilir. Komiser, gizli tanıklara başvurmanın çekiş-

meli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerini tehlikeye atmamasını

güvence altına almak için, Türk mahkemelerinin tüm tedbirleri al-

ması gerektiği kanaatindedir.

87. Komiser’e aktarılan bir diğer sorun da TCMK’nın ilgili hükümle-

rine rağmen savunmanın tanık çağırma ya da mahkemeye getir-

me konusunda yaşadığı zorluklardır. Her ne kadar yasalar sanı-

ğa, gösterdiği tanık veya uzman kişileri (çağrılmaları reddedilmiş

olsa dahi) mahkemeye getirip dinletme hakkı sağlasa da, Komi-

ser, uygulamada mahkemelerin basitçe “başka tanıkların ya da

bilirkişilerin sorgulanmasına gerek olmadığı”nı belirterek ve bazı

davalarda sanık avukatlarının ısrarını mahkemeye hakaret olarak

değerlendirerek, sıklıkla bu usule izin vermedikleri yönünde bil-

giler almıştır.

88. Çekişmeli yargılama ve silahların eşitliğiyle ilgili olarak AİHM iç-

tihadında da yer bulan bir diğer mesele de, cumhuriyet savcısının

Yüksek Mahkemeler’e sunduğu yazılı mütalaaya erişimdir. Komi-

ser, Türkiye’nin Yargıtay ile ilgili olarak, bu soruna çare bulmak

için genel tedbirler aldığı kanaatindedir.

62

Ancak aynı sorun Da-

nıştay için hâlâ geçerlidir. Komiser konuyla ilgili on AİHM kararı-

nın

63

Bakanlar Komitesi’nin önünde beklediğini kaydetmiştir.

89. Son olarak, yargı hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla bazı ka-

nunlarda değişiklik yapılmasına dair yeni kanunun (31 Mart 2011

tarihli 6217 sayılı kanun) geçici bir maddesi, savcıların 2014’e dek

asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda bulunmaması

hükmünü getirirken, onlara tutuklama ve salıverilmeye ilişkin ka-

rarlara itiraz imkânı vermektedir. Bu kanunun, yargılama süreleri-

ne ilişkin çok ciddi sorunlara çözüm bulmayı amaçladığı ve farklı

alanlarla ilgili birçok hükmü kapsadığını kabul etmekle birlikte,

62

Bak.

Göç-Türkiye,

11 Temmuz 2002 tarihli karar.

63

Öncü dava

Meral -Türkiye,

27 Kasım 2007 tarihli karar.