Background Image
Previous Page  130 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 130 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Gürsel KAPLAN

129

“Bir taşınmaza kamulaştırmasız elatıldığından söz edilebilmesi için, ön-

celikle idarenin, o taşınmaza eylemli olarak el koyup, malikin kullanımını, ya-

saya aykırı şekilde tamamen ortadan kaldırması ve bu durumun kalıcı olması

şarttır. Eş söyleyişle idare, elkoyma eylemini, o taşınmazı sahiplenme amaç ve

kastı ile yapmış olmalıdır”

.

Dolayısıyla, idarenin bu nitelikte olmayan, yani ani ve geçici zarar

verici tutum ve hareketleri fiili yol yahut haksız fiil değil, birer hukuka

aykırı idari eylem olarak kabul edilerek onların tabi olduğu hukuki re-

jime tabi tutulacaktır.

7

Nitekim yukarıda anılan Yargıtay Hukuk Genel

Kurulu’nun kararında dile getirilen şu düşüncelere bakılırsa uygula-

manın da bu yönde olduğu görülmektedir.

“Elkoyma eylemi açıklanan nitelikte değil ve sadece geçici bir kullanım

sözkonusu ise, kamulaştırmasız elkoyma olgusu mevcut değildir. Bundan do-

layı malikin bir zararı oluşsa bile, taşınmaz bedelinin istenilmesine hukuken

olanak yoktur. Böyle bir durum, sadece ve ancak, uğranılan zararın tazminini

başka hukuksal yol ve kavramlara dayalı olarak isteme olanağı verebilir.

Yine, kamulaştırmasız elkoyma hükümlerinin uygulanması, mal sahibi-

nin kullanımına engel olma ve malın elinden alınması anlamını taşıdığına

göre, taşınmaz, mal sahibinin elinde bulunduğu ve kullanma hakkına sahip

olduğu sürece, mal sahibi idareden değer karşılığının verilmesini isteyemez”.

Diğer taraftan, hiçbir hukuki esasa dayanmadan kişilerin mülkiyet

ve zilyetlik haklarını sürekli bir biçimde ihlal eden el atmaların hepsi

de aynı mahiyette değildir. Daha doğru bir ifadeyle, idarenin bu tür

müdahalelerinin hepsi başlangıçta aynı mahiyette olsa da, bunlardan

büyük bir kısmı zamanla nitelikçe değişime uğrayarak diğerlerinden

farklılaşmaktadır. Dolayısıyla, başlangıçta aynılık olsa bile sonradan

ortaya çıkan önemli farklılık, bunların hüküm ve sonuçları bakımın-

dan ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmesini gerektirmektedir. Çün-

kü bu tür el atmaların bir kısmı sadece malikin yahut zilyedin gay-

rimenkulü üzerindeki tasarruf hakkına engel olmaktan ibaret kaldığı

halde, diğer bir kısmının hatta çoğunluğunun ise, yine aynı sonucu

da doğurmakla birlikte, kamu malı ve hizmetini ilgilendiren önemli

birtakım sonuçları da olmaktadır. Dolayısıyla, her ikisini aynı kefede

7

Günday, a.g.e., s. 248; Pertev Bilgen,

Kamulaştırma Hukuku

, Filiz Kitabevi, İstanbul,

1999, s. 97; Kutlu Gürsel, a.g.e., s.363, 368; Ömer Köroğlu,

Kamulaştırma,

Seçkin

Kitabevi, Ankara, 1995, s. 132; Zeki Akar,

Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma

Davaları,

Cilt: II

,

Turhan Kitabevi, Ankara, 2002, s. 941.