Background Image
Previous Page  143 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 143 / 521 Next Page
Page Background

Yeni Yasal Düzenlemelere Göre Kamulaştırmasız El Koyma Sebebiyle Doğan ...

142

terkinine ve malike tazminat ödenmesine hükmedilir. Tescile veya ter-

kine ilişkin hüküm kesin olup tarafların hükmedilen tazminata ilişkin

temyiz hakkı saklıdır.

Genel esasları bakımından kendisinden önceki yasal düzenleme-

lerle paralel hükümler içeren bu düzenleme bazı bakımlardan ise on-

lardan uzaklaşmaktadır. Sıralamak gerekirse:

1. 5999 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre kamulaştırmasız

el koyma sebebiyle

sadece tazminat davası açılabilir

. Kanun böylece,

men’i müdahale ve istihkak davası açabilme imkânını açıkça dış-

lamıştır. Tazminat davası ile ne kast edildiği ise çok açık değildir.

Gerçi, tazminat tutarının nasıl hesaplanacağına ilişkin olarak Ka-

mulaştırma Kanunu’nun taşınmazın bedeli ile ilgili düzenlemele-

rine atıfta bulunulduğundan, tazminattan maksadın gayrimenku-

lün bedeli olduğu anlaşılmaktadır; ama her iki terimin içerdiği ve

kapsadığı maddi tutarların farklı olabilmesi de olasılık dâhilinde

bulunduğundan,

“tazminat”

kavramı yerine

“gayrimenkulün bedeli”

teriminin kullanılması daha isabetli olurdu.

2. Buna karşılık, 221 sayılı Kanun açıkça

herhalde gayrimenkule müda-

halenin men’i ve tazminat dâvası dinlenmez

(m.3) şeklinde bir hüküm

getirdiği gibi, açılacak davanın

gayrimenkulün bedelini dava hakkı

(m.4) olduğunu da kesin bir biçimde belirtmek suretiyle daha açık

bir düzenleme getirmekteydi.

3. 2942 sayılı Kanun ise, “

her türlü dava hakkı

”ndan söz etmekteydi.

2942 sayılı Kanun’da geçen bu ifade ile tam olarak ne kast edildiği

açık değildi. Ancak uygulamada, açılan davalar daha çok tazminat

(bedel) davası şeklinde olmuştur.

4. 2942 ve 221 sayılı Kanunlar (m. 3) tazminat yahut gayrimenkulün

bedelini talep hakkını malik, zilyed ve bunların mirasçılarına tanı-

mış iken 5999 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme bu imkânı yal-

nızca malike tanımış bulunmaktadır. Malike tanınan haktan genel

hükümler uyarınca mirasçılarının da yararlanabileceği açıktır. An-

cak zilyede ve mirasçılarına hiçbir hakkın tanınmamış olduğu da

açıktır. Kanun koyucunun zilyede niçin hiçbir hak tanımadığına

ilişkin olarak Kanunun gerekçesinde de herhangi bir açıklama bu-

lunmamaktadır.