Background Image
Previous Page  144 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 144 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Gürsel KAPLAN

143

5. 2942 ve 221 sayılı Kanunlar tazminat davası açılabilmesini herhan-

gi bir önkoşula bağlı tutmamışken 5999 sayılı Kanun ile getirilen

düzenleme bunu ilgili idareye uzlaşma başvurusu şartına tabi tut-

muştur. Bir nevi idari yargılama hukukundaki

“önkarar”

müesse-

sine (İYUK, m. 13) benzeyen bu düzenleme ile, Kanun’un gerek-

çesinde ifade edildiği gibi, mahkemelerin iş yükünün azaltılması

amaçlanmıştır. Ancak umulan neticeyi vermesi zor görünmektedir.

6. 2942 ve 221 sayılı Kanun (m. 4) tazminat davası açabilme imkânını

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl ile sınırladığı

halde, 5999 sayılı Kanun bunu Kanunun ikinci fıkrasındaki sürenin

(yani uzlaşma başvurusu üzerine işleyecek olan 6 aylık sürenin)

uzlaşmaya davet olmaksızın veya uzlaşmanın başarısızlıkla so-

nuçlanmasının ardından işleyecek olan üç aylık bir süre ile sınırla-

mıştır. Ancak dava hakkı, uzlaşma başvurusunda bulunma şartına

bağlanmış olup, uzlaşma başvurusu ise, nihai olarak 2026 yılı ile

sınırlanmıştır.

54

Dolayısıyla, dava açma süresi, duruma göre, önce-

ki düzenlemelerden uzun olabileceği gibi, kısa da olabilir.

7. 5999 sayılı Kanun

“uzlaşılan nakdi tazminat bedeli, bütçe imkanları

dâhilinde, sonraki yıllara sari olacak şekilde taksitli olarak da ödenebilir

demek suretiyle nakdi ve peşin ödeme kuralını yumuşatmıştır. Hak

sahipleri aleyhine sonuç doğurabilecek olan bu kural,

“taksitli öde-

me süresince, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt

Faizine İlişkin Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir”

denilmek sure-

tiyle telafi edilmek istenmiş ise de, bu düzenlemede, kamulaştırma

bedelinin kural olarak peşin ödenmesini öngören Anayasamızın

emredici hükümlerine (m. 46) uyarlık bulunmadığı söylenebilir.

8. 5999 sayılı Kanun’un önceki yasal düzenlemelere nazaran getirdiği

farklı bir düzenleme de,

“Bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın

tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez

” yolun-

daki kuraldır. Kuralın en bariz farklı yanı ise, hiçbir ayrım yap-

maksızın idarenin her türlü mal, hak ve alacaklarının haciz yasağı

54

13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi ile getirilen

düzenlemeye göre,

“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle

geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6

ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine

de uygulanır”

.