Background Image
Previous Page  217 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 217 / 521 Next Page
Page Background

Kuralların Kuralı: Anayasanın Hukuki Boyutunun Evrensel Serüveni

216

Görülen o ki, Avrupa Birliği Anayasası adı verilen düzenleme, hiç

yürürlüğe girmeyecek olsa bile, Avrupa Topluluğu’nun kurulmasın-

dan bugüne, anayasa kavramı esaslı bir şekilde, ilk halinden başka bir

hale bürünmüştür.

Artık, ulus ile birebir bağlantılı bir anayasa yok-

tur; ulus yerine evrensel değerleri ilham kaynağı ve menşe sayan,

ulusüstü insan topluluğunun yarattığı kabul edilen bir esas teşkilat,

bir anayasa vardır.

Uluslararası hukuktan topluluk hukukuna doğru evrilen huku-

ki süreçte, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın

149

bazı içtihatları

önem arz etmektedir. Divan’ın 1963 tarihli

Van Gend en Loos

kararına

göre, AET antlaşmasının işleyişi, Topluluk içerisindeki ilgili tarafları

doğrudan doğruya ilgilendiren bir Ortak Pazar kurmak olan amacı,

bu antlaşmanın sadece âkit devletler arasında karşılıklı yükümlülük-

ler yaratan bir sözleşmeden ibaret olmadığını ifade etmektedir. Bu gö-

rüş, antlaşmanın sadece hükümetlere değil, aynı zamanda halklara da

atıfta bulunan Dibacesiyle doğrulanmaktadır. Bu aynı zamanda, kul-

lanılması gerek üye devletleri, gerek onların vatandaşlarını etkileyen

egemen haklarla donatılmış kurumların kurulmuş olmasıyla da daha

özgül biçimde doğrulanmaktadır. Bundan çıkarılacak sonuç, Toplulu-

ğun, devletlerin sınırlı alanlarda da olsa onun lehine egemen haklarını

sınırlandırmış oldukları, yeni bir uluslararası hukuk düzeni oluştur-

duğu ve bunun öznelerinin sadece üye devletleri değil aynı zamanda

onların vatandaşlarını içine aldığıdır. Dolayısıyla, üye devletlerin ulu-

sal hukuklarından doğan bağımsız olarak Topluluk hukuku, sadece

bireylere yükümlülükler yüklemekle kalmaz, aynı zamanda onlara,

hukuki miraslarının bir parçası haline gelen haklar bahşetme ama-

cını güder. Antlaşmanın ruhuna, sözüne ve genel yapısına göre, 12.

maddenin, ulusal mahkemelerin korumak zorunda oldukları bireysel

haklar yaratacak ve doğrudan doğruya etki doyuracak şekilde yorum-

lanmalıdır. Eğer üye devletlerin vatandaşları haklarını doğrudan talep

edebiliyorsa burada birtakım egemenlik yetkilerinin ulus-devletten

ulus-üstü topluluğa devredildiğini söylemek yanlış olmayacaktır

150

.

149

Avrupa Toplulukları Adalet Divanı ya da kısaca Avrupa Adalet Divanı,  AAD (İn-

gilizce: European Court of Justice) Avrupa Birliği (AB) bünyesi içinde yer alan en

yüksek mahkemedir. Avrupa Birliği üyesi ülkeleri arasında, Avrupa Birliği huku-

kunu ilgilendiren konularda son sözü söyleyen kurumdur.

150

Tartışma ile ilgili olarak Bkz: Serap Yazıcı, Demokratikleşme Sürecinde Türkiye,