Background Image
Previous Page  264 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 264 / 521 Next Page
Page Background

263

Ülkemizde, son yıllarda gerçekleştirilen anayasa değişiklikleri başta

olmak üzere, yasalarda kadın erkek eşitliğinin sağlanması amacıyla yeni

düzenlemeler yapılmıştır. Medeni Kanun’da değişiklik yapılmasının te-

mel amaçlarından biri, ailede eşlerin eşit haklara sahip olmaları ilkesinin

yerleştirilmesi ve kadın erkek eşitsizliğinin kaldırılmasıydı. Yeni Medeni

Kanunun genel gerekçesinde de “günümüzde modern hukuk sistem-

lerinin istisnasız hepsinde temel ilke olarak kabul edilen kadın – erkek

eşitliği ilkesinin hukukumuzda da tam anlamıyla yerleştirilmesi amacıy-

la” Medeni Kanun’da değişiklik yapıldığı belirtilmektedir. Gerçektende

2002’de yürürlüğe giren Medeni Kanun’un “Aile Hukuku” bölümünde

evlilik yaşı, konutun seçimi, evlilik birliğinin yönetimi ve temsili, birliğin

giderlerine katılma, yasal mal rejimi gibi konular eşler arası eşitlik esası-

na dayandırılmıştır. Medeni Kanunun “Aile Hukuku” bölümünde ana-

yasal eşitlik ilkesine uymayan tek madde “Kadının Soyadı”dır. Zorunlu

soyadı kullanımı kadının kişiliğinin zedelenmesi ve evlilik bağı içinde

devlet zoruyla tabi konumda tutulması anlamına gelmektedir.

Kadınların toplumsal yaşamda tanındığı soyadını kullanmaya de-

vam etmesi en doğal hakkıdır. Evli kadının evlenmeden önceki soya-

dını kullanması kadının kimlik ve kişiliğinin gelişmesine yol açarak,

aile kurumunun eşitlikçi bir yapıya sahip olmasına katkı yapacaktır.

Kadının evlilik öncesi sahip olduğu soyadının kullanılmasına izin

verilmesiyle evlilikte taraflar arasında eşitliği sağlamada küçük ama

önemli bir adım atılmış olacaktır.

Yeryüzünde var olan toplumların neredeyse tamamında erkeğin

kadına üstünlüğü yerleşik bir değer yargısı olmuş ve bunun temelinde,

kadının aciz, erkek tarafından korunmaya muhtaç bir varlık (

inbeccillitas

sexus

) olduğu varsayımı yer almıştır. Aile kurumunun, ”toplumun kal-

binde en küçük demokrasinin inşasına” imkân verecek bir şekilde, cin-

siyetler arası eşitliğe dayalı olarak yapılanabilmesi, toplumsal düzeyde

demokrasinin ve demokratik değerlerin yerleşmesine imkân tanıyacaktır.

Sonuç olarak, itiraz konusu olan kadının evlenmekle kocanın so-

yadını alınacağına ilişkin düzenlemenin, Anayasa’nın 10., 12., 17. ve

41. maddelerine aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne mu-

halefet ediyorum..”

Üye Engin YILDIRIM