Background Image
Previous Page  496 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 496 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Yargıtay Kararları

495

Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da

yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değildir. Tüm

yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken

bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde

gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra

takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla

ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargıla-

ma, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî

dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.

Hukukî dinlenilme hakkına aykırılık -bir istinaf gerekçesi ve -tem-

yizde de bozma sebebidir. Hakkın ihlâlinin niteliğine göre, yargılama-

nın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilebilir. Ayrıca adil yargılanma

ihlâli çerçevesinde de Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi’ne başvuru-

labilir.

Kanunda da açıkça belirtildiği gibi, hukukî dinlenilme hakkının

temel üç unsuru bulunmaktadır ( 6100 sayılı HMK madde 27/2 ).

Bunlardan ilki “Bilgilenme Hakkı” dır.

Buna göre, hak sahibinin kendisi ile ilgili yargılama ve yargılama-

nın içeriği hakkında tam bir şekilde bilgi sahibi olması sağlanmalıdır.

Bilgilerime hakkı, gerek karşı taraf gerekse yargı organlarının işlemleri

ve dosya kapsamına girip yargılamayı etkileyen her şeyi kapsar. Ta-

rafın bilgi sahibi olmadığı işlemler, belge ve bilgiler yargılamada esas

alınamaz. Bilgilenmenin şekli bakımından, hukukî dinlenilme hakkı-

na uygun davranılmalı, ilgilinin bilgilenmesi şeklen değil, gerçekten

sağlanmaya çalışılmalıdır. Özellikle tebligat ve davetiye kurallarının

uygulanmasında özen gösterilmelidir. Usûlüne uygun tebligat yapıl-

madan, davetiye çıkarılmadan, tefhimi mümkünse tefhim gerçekleş-

meden yapılan işlemler taraflar bakımından sonuç doğurmaz.Taraf-

lardan gizli yargılama yapılamayacağı için, yargılamaya dâhil olan

her işlem bakımından taraflar, dosyanın korunması ve yargılamanın

sağlıklı yürütülmesi dışında bir sınırlamaya tabî olmadan tam olarak

bilgilenme hakkını kullanabilirler. Bu sınırlamalar da bilgilenme hak-

kını ortadan kaldırıcı nitelikte olmayıp sadece kullanılmasını yargıla-

manın sağlıklı işlemesi için belirli kurallara bağlamak şeklinde olabilir.

Tarafların bilgisine açık olmayan hiçbir husus hükme esas alınamaz.

Hukukî dinlenilme hakkının ikinci unsuru “Açıklama ve İspat

Hakkı” dır.