Background Image
Previous Page  492 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 492 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Yargıtay Kararları

491

Hal böyle olunca, yargılamada yöntemine uygun olarak taraf teş-

kilinin sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesine yönelik olarak, tebli-

gata ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde de durulmalıdır:

7201 sayılı Tebligat Kanunu ( Teb.K )’nun 10. maddesinde; “Teb-

ligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” hükmü

bulunmaktadır.

6099 sayılı Kanunla; bumaddenin birinci fıkrasından sonra gelmek

üzere “Bilinen son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması

veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde

bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir

ve tebligat buraya yapılır”düzenlemesi getirilmiştir.

Anılan Kanunun “Mevkuf ve mahkumlara tebligat” başlıklı 19.

maddesinde: “Mevkuf ve mahkumlara ait tebliğlerin yapılmasını,

bunların bulunduğu müessese müdür veya memuru temin eder.”

Hükmü yer almakta;

Tebligat Tüzüğünün 25. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde

de; “Mahkuma tebligat yapılamazsa, tebliğ mazbatasına, müdür veya

memur tarafından sebebi gösterilmek suretiyle şerh verilir.” düzenle-

mesi bulunmaktadır.

Hemen belirtmelidir ki, tebliğ ile ilgili kanun ve tüzük hükümleri

tamamen şeklidir. Tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özel-

liği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ

tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla

ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın, usul yasaları ile ilişkisi de daima

göz önünde tutulmalıdır.

Anılan Kanun ve Tüzüğün bu konuda etkili önlemler almış olma-

sının tek amacı, tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından

kabul edilmesini sağlamaktır.

Şu hale göre; yazılı tebligat, bir davaya ilişkin işlemleri o davay-

la ilgili kişilere bildirmek için, mahkemelerce Kanuna uygun biçimde

yapılan bir belgelendirme işlemidir. Dolayısıyla, Kanun ve Tüzük hü-

kümlerinin en küçük ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.

Taraf teşkili konusuna gelince;