Background Image
Previous Page  498 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 498 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Yargıtay Kararları

497

Mehmet Göç/Türkiye kararında yer almıştır. AİHM, “mahkemece

belirlenen tazminatı yetersiz bulan başvurucunun dâvasının, Yargı-

tay aşamasında devam etmekte olduğu bir sırada başvurucu, Yargı-

tay önündeki yargılamada başarı olanaklarını zayıflatacak her türlü

sunumdan bilgi edinmek hakkına sahiptir. Bu nedenle Cumhuriyet

Başsavcısının Yargıtay’a sunduğu tebliğnamesinin başvurucuya tebliğ

edilmemesi, Sözleşmenin 6. maddesinin ihlâlidir” sonucuna varmıştır.

Söz konusu ilke tarafların usulüne uygun olarak mahkemenin

önüne gelmelerini sağlayan tebligat işlemi açısından önemlidir. Çün-

kü ancak hukuka uygun bir usûlde gerçekleşen tebligat üzerine, du-

rumdan haberdar olan taraflar iddia ve savunmalarını eşit şekilde ya-

pabileceklerdir.

Savunma hakkının yeterince kullanılamadığı bir yargılamanın

doğru sonuçlar vermesi beklenemez. Adil yargılamayı gerçekleştirme-

ye yönelik her hukuk kuralı savunma hakkının varlığına işaret ede-

cektir. Hak arama özgürlüğü ve bunun somut unsurlarından biri olan

savunmanın yapılabilmesinin ilk koşulu ise tebligattır. Bir yargılama

sırasında taraflar, yargılama hakkındaki ilk bilgilere ve bunun sonu-

cunda iddia ve savunma yapabilme haklarına ancak usulüne uygun

tebligat ile kavuşabilecek ve bu şekilde savunma yapılabilecektir. Bu-

nun tersi olarak geçerli ve usulüne uygun bir tebligat olmaksızın yar-

gılama yapılması ise, savunma hakkının dolayısıyla, en temel insan

haklarından birinin ihlâli anlamına gelecektir ( Mehmet Ruşen Gülte-

kin, a.g.e., s. 17 vd. ).

Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında;

Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü, bozma ilamı, karar

düzeltme ilamı, bozma sonrası duruşma günü, direnme kararı ve tem-

yiz dilekçesinin isim benzerliğinden dolayı davalı M. Y. dışında başka

bir şahsa yapılmıştır.

Diğer taraftan, yerel mahkeme kararı ile temyiz dilekçesi de aynı

tebligat zarfı içerisinde tutukevinde bulunan davalı M. Y.’ın tebliğ

anında orada bulunmama nedeni gösterilmeden “yetkili müdüre” ya-

pılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun yukarıda açıklanan 19.mad-

desi ve ilgili tüzük hükmü gereğince, tutukevinde bulunan davalı M.

Y.’a tebliğlerin yapılmasını, bulunduğu müessese müdür veya memu-

runun temin edip; tebligat yapılamazsa, bunlar tarafından sebebi gös-

terilmek suretiyle tebliğ mazbatasına şerh verilmesi gerekirken; buna