Background Image
Previous Page  493 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 493 / 521 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

492

Bir dâvada tarafların teşkil edilebilmesi, bu sayede dâvada karşı-

lıklılık, çelişikliğin sağlanabilmesi ve iddia ve savunmalarda bulunu-

labilmesi için taraflarla, taraflar dışındaki tanık ve bilirkişi gibi üçüncü

kişilere usulüne uygun tebligat yapılması gereklidir. Tebligat sayesin-

de, ilgililer duruşmaya davet olunur ve kendilerine, yargılama hak-

kındaki ilk bilgiler, tebliğ konusu dilekçeler sayesinde verilir. Tebligat,

yargılamanın makûl sürede yapılıp sonuçlandırılması, hak ve adale-

tin gecikmeden yerine getirilmesi açısından önemli bir usûli işlemdir

(Mehmet Ruşen Gültekin, Adil Yargılanma Hakkının Gerçekleşmesi-

ni Sağlayan Araçlardan Milletlerarası Tebligat ve İstinabe, (Doktora

Tezi), Ankara 2006, s. 16, 17).

Taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla; taraf teşkili sağlan-

madan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen

iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin

doğal bir sonucudur.

Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının

36. maddesi ile direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan

1086 sayılı HUMK’nun 73. maddesinde de ( 6100 sayılı HMK’nun 27.

maddesi ) açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı yan; dinlenmek

ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edil-

medikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır, aksi halde sa-

vunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, gerek öğreti, gerekse yargısal

kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir ( Baki Kuru, Hukuk

Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt II, s.1876 vd ).

Çekişmeli yargıda kural olarak duruşma yapılması zorunludur.

01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 27.

maddesi uyarınca Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim taraf-

ları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna

uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.

Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece

re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve mahkemenin, duruşma

gününü, kararını, bozma ilamını, duruşma günü ve direnme kararı-

nı taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, usulün

amir hükmü gereğidir.

Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve sa-

vunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların

yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle taraf-