Background Image
Previous Page  23 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 23 / 477 Next Page
Page Background

Yasama DokunulmazlIğı

22

Yasama dokunulmazlığının gerçek manada koruyucu işlevi yar-

gılama engeli ile ortaya çıkmaktadır. Zira yasama dokunulmazlığı ha-

zırlık soruşturmasının yapılmasını engellemediği gibi, kişi hakkında

kamu davası açılmasına da engel olamamaktadır. Ancak, yargılama

yapılmasına engeldir.

1982 Anayasasının 83. maddesinde milletvekilleri hakkında soruş-

turma ve kovuşturma koşulları düzenlenmiştir

44

. Buna göre, seçimden

önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in

kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yar-

gılanamaz. Anayasa’da belirtilen bu dört teminat milletvekilinin hem

seçimden önce işlediği, hem de seçimden sonra gerçekleştirmiş olduğu

suçları kapsamaktadır. Anayasa’da belirtilen bu istisnaların dışında

kalan ceza muhakemesi işlemleri milletvekilleri hakkında yapılabilir.

Buna göre, soruşturma yürütülebilir, evinde arama yapılabilir, suç

soruşturması nedeniyle tanık olarak da dinlenebilir. Ancak,

“tutma”

engeli nedeniyle (m.83/2), tanıklık davetine uymaması durumunda

kendisine karşı zor kullanılamayacağı gibi

45

, sebepsiz yere tanıklıktan

veya yeminden çekinmesi nedeniyle milletvekili hakkında disiplin

hapsi de uygulanamaz (CMK m.60)

46

.

Anayasanın 83/2. maddesinde belirtilen durumlar dışındaki ko-

vuşturma işlemlerinin yasama dokunulmazlığı kapsamında bulun-

madığı, ceza hukukunda

“istisnalar dar yorumlanır”

ilkesinin de bunu

gerektirdiği, bu nedenle de kolluk veya Cumhuriyet savcısı tarafından

milletvekilleri hakkında bir suç isnadıyla

“ifade alma”

işleminin yapıla-

bileceği ileri sürülmüştür

47.

44

Özgenç, İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 3. Bası, s. 552.

45

Feyzioğlu, Yasama dokunulmazlığı, Prof. Dr. Çetin Özek Armağanı, s. 403.

46

Dönmezer/ Erman, s. 273.

47

Yurtcan, Erdener, Ceza Yargılaması Hukuku, 11. Baskı, Vedat Kitapçılık, İstan-

bul-2005, s. 22; Yurtcan, Erdener, CMK Şerhi, Beta yayınları, 4. Bası, İstanbul-Ka-

sım 2005, 22. Her iki eserinde de Yurtcan, Anayasada

“sorguya çekme”

ifadesinin

kullanıldığını, 1992 yılına kadar CMUK sisteminde

“ifade verme”

ve

“sorgu”

ay-

rımının olmadığını, 3842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle bu ayrımın 1992 yı-

lında ceza yargılaması sistemimize girmiş olduğunu ve 2005 yılında yürürlüğe

girmiş olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda da aynı ayrımın korundu-

ğunu belirtmekte ve ceza hukukunda var olan

“istisnalar dar yorumlanır”

ilkesinin

bir sonucu olarak da, yasama dokunulmazlığı olan bir kişinin ifadesinin polis ve

savcılık tarafından alınabileceğini belirtmektedir.