Background Image
Previous Page  398 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 398 / 477 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (100)

Ahmet ULUTAŞ / Ömer Serdar ATABEY

397

“Ciddi suç”

ibaresi hükmün uygulanmasının şiddetin mahsus nef-

ret uyandıran biçimiyle sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Bu

fikir New York Sözleşmesi’nden alınan

“saldırı”

teriminin kullanılma-

sıyla daha da vurgulanmıştır.

37. Paragraf d, kanunları spesifik adam kaçırma veya rehine alma

suçlarını ihtiva etmeyen devletlerin bulunması halini kapsamak üzere

“ilgili bir suç..”

ibaresini kullanır. İngilizce metinde

“kanundışı alıkoy-

ma”

ibaresine daima ciddi bir suçu ima eden Fransızca “

séquestration

arbitraire

” ifadesiyle uyumun temini için

“ciddi”

kelimesi eklenerek va-

sıflı hale getirilmiştir.

38. Paragraf e, bombaların ve ayırım yapmadan öldürme kabiliye-

tine sahip diğer araçların kullanılmasıyla ilgili suçları kapsar. Yalnız-

ca kullanımı halinde kişileri tehlikeye atması, fiilen onları yaralamasa

bile, kişiler için risk yaratmasında uygulanır.

39. Paragraf a’dan e’ye kadar listelenen suçlardan birini işlemeye

teşebbüsün yanı sıra, bunların işlenmesine veya teşebbüsüne bir şerik

olarak katılmak da, paragraf f vasıtasıyla kapsanmıştır. Benzer mahi-

yetteki hükümler Uçakların Ele Geçirilmesi Hakkındaki Lahey Sözleş-

mesi, Sivil Hava Araçlarının Güvenliği Hakkında Montreal Sözleşmesi

ve Uluslararası Korunan Kişilere Karşı Suçların Önlenmesi ve Ceza-

landırılması Hakkındaki New York Sözleşmesi’nde bulunur.

“Teşebbüs”

yalnızca cezalandırılabilir teşebbüs anlamına gelir; bazı

kanunlar uyarınca bir suç işlemeye yönelik tüm teşebbüsler cezalandı-

rılabilir suç teşkil etmemektedir.

İngilizce

«şerik»

ifadesi, Fransızca metindeki hem “

co-auteur

” hem

complice

”i kapsar.

Madde 2

40. 2 nci maddenin 1 inci paragrafı âkit devletlere, 1 inci madde-

deki emredici kuralın kapsamına girmeyen, yaşam, vücut bütünlüğü

veya bir kişinin özgürlüğüne karşı işlenen şiddet eylemlerini içeren

bazı ciddi suçları

“siyasi”

olarak ele almamaları imkânını vermektedir.

Bu olasılık, siyasi meselelerde suçlunun geri verilmesinin reddedilece-

ğine ilişkin geleneksel ilkeden ayrılmaktadır.