

Yargıtay Kararları
426
kanlığına yazı yazılmasına karar verildiği ve yazı yazıldığı, buna karşın
sanığın vekâletname ile görevlendirdiği müdafiilerine duruşma gün ve
saatinin bildirilmediği gibi, sanık adına çıkarılan duruşma davetiyesin-
de,
“tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde müdafi bulunup bulunma-
dığını bildirmesi, aksi takdirde barodan bir müdafi görevlendirmesinin iste-
neceği”
açıklamasına da yer verilmediği ve bu çağrı kâğıdının, sanığın
adresinden ayrılması nedeniyle tebliğ edilemediği, bunun üzerine 7201
sayılı Tebligat Yasasının 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı,
Baro tarafından 04.05.2006 tarihinde Av. M.F.U.’nun sanık müdafi
olarak görevlendirildiği ve bu aşamadan sonra oturumlara adı geçen
müdafiin katıldığı,
23.02.2007 tarihli oturumda, Av. M.F.U.’nun mazereti nedeniyle
yetkilendirdiği Av. B.B.’nin yüzüne karşı hükmün tefhim edildiği,
Av. M.F.U.’nun bu hükmü 01.03.2007 tarihli süre tutum dilekçesi
ile temyiz ettiği,
Özel Dairece de mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına
karar verildiği,
Dosyada sanığın vekâletname ile görevlendirdiği müdafiileri Av.
K.A. ve Av. HY.’nin sanık tarafından azledildiklerine veya müdafiilik-
ten çekildiklerine ilişkin bir bilginin bulunmadığı,
Anlaşılmaktadır.
Oldukça geniş bir kavram olan savunma hakkı, şüpheliyi ve sa-
nığı ilgilendirdiği kadar, bir gün şüpheli veya sanık konumuna dü-
şebilecek olan toplumda yaşayan herhangi bir ferdi, dolayısıyla da
toplumun bütününü ve yine adaleti sağlama yükümlülüğü bulunan
Devleti ilgilendirmektedir. Ceza yargılamasında savunma, yargıla-
manın sonucunda verilen ve iddia ile savunmanın değerlendirilme-
sinden ibaret olan sonucu, başka bir tanımlama ile hükmün isabetli
olmasına destek verir. Bu da, amacı mutlak gerçeğe ulaşmak olan ceza
adaletinin gerçekleştirilmesine hizmet eder. Bu yönüyle, geniş bir ba-
kış açısı ile değerlendirilmesi gereken savunma hakkı; susma, soru
sorma, kendi aleyhine işlemlere katılmama, tercümandan yararlan-
ma, kanıtların toplanmasını isteme, duruşmada hazır bulunma… gibi
hakların yanında, bir müdafiinin hukuki yardımından yararlanma
hakkını da içine alır.