Background Image
Previous Page  110 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 110 / 537 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (101)

Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT

109

leri de içermektedir. Bu bakımdan hâkim ya da savcının tanık beyanı-

nı değerlendirirken özenli davranması ve sadece tanık beyanını değil

mevcut diğer delilleri de göz önünde bulundurmalıdır

24

. Tanık olarak

dinlenebilecek kişiler arasında kişisel ve benzeri herhangi bir nitelik

sebebiyle ayrım yapılamaz, herkes tanık olarak dinlenebilir

25

. Belirtti-

ğimiz gibi tanık ceza muhakemesinde en az güvenilir ancak en önemli

ve vazgeçilmez delil aracıdır

26

.

Tanıklık, kamu hukukundan kaynaklanan toplumsal bir görev

olarak ifade edilmektedir. Tanıkların beyanda bulunmaları toplumun

menfaati gereğidir

27

. Eklemek gerekir ki, tanığın hak ve yükümlülük-

leri bulunmaktadır

28

. Tanığın ödevleri şu şekilde sayılabilir: Hazır bu-

lunma, bildiklerini doğru olarak söyleme, yemin etme. Tanığın hakları

ise; tanıklıktan çekinme hakkı, kendisi ve yakınları aleyhine cevap ver-

mekten çekinme hakkı, haklarını öğrenme hakkı, tazminat ve masraf

alma hakkı, korunma hakkı şeklinde sayılabilir. Nitekim tanıklığın

Anayasa’da temelleri bulunmaktadır: Madde 38/5 hükmü uyarınca;

Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayıcı bir beyanda

bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz

”. Yine Anayasamı-

24 DONAY, Yargılama, s.67. Tanığın bizzat olayı yaşayarak anlatması ile, dışa-

rıdan bir kişi olarak olay hakkındaki algılamalarını anlatması arasında bir fark

bulunmamaktadır. Tanık kişisel değerlendirmede bulunamaz, yine suçun maddi

unsuruna ilişkin belirlemeler şahsî değerlendirme kapsamında değerlendirilme-

mektedir. Hakaret suçunda isnat edilen olayların onur, şeref ve saygınlığı rencide

edebilecek nitelikte olup olmadığı konusundaki açıklamalar da suçun maddi un-

surlarındandır (CENTEL/ZAFER, s.226).

25 ÖZBEK/ KANBUR/ DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, s.587;

ÖZBEK/ KANBUR/

BACAKSIZ/ DOĞAN, s.394;

ÖZTÜRK/TEZCAN/ERDEM/ SIRMA/SAYGI-

LAR/ALAN, s.297; CENTEL/ZAFER, s.226; SOYASLAN, s.425; YURTCAN, Şerh,

s.174; YURTCAN, s.272; BALO, s.71-72; PARLAR/HATİPOĞLU/YÜKSEL, s.140.

Çocuk, akıl hastası, sanık ile hısım olan kişiler buna dahildir. “5 yaşındaki tanığın dosya

içeriği ve maddî kanıtlarla doğrulanmayan anlatımı…”

Y.CGK. 13.02.1995T., 1-267/20

(PARLAR/HATİPOĞLU/YÜKSEL, s.206;

BALO, s.71, dn.14 ).”

… olay tarihi itiba-

riyle 10 ve 14 yaşlarında olmaları nedeniyle gördükleri bir olayı aktarma yeteneğine sahip

bulunabilecek durumda olan çocukların yalnızca yaşlarının küçük olması nedenine da-

yanılarak, tanıklık yapamayacakları gerekçesiyle, dinlenilmeden eksik araştırma ve yeter-

siz gerekçeyle beraat kararı verilmesi

…” Y.4.CD. 2006T., 2005/4174E. 2006/14805K.

(YURTCAN, Şerh, s.175).

26 ERDEM Mustafa Ruhan, “Ceza Muhakemesinde Tehlikede Bulunan Tanıkların

Korunması”, İzmir Barosu Dergisi, Yıl: 60, Temmuz 1995, s.50;CENTEL/ZAFER,

s.428; BALO, s.71.

27 FEYZİOĞLU, s.29.

28 CENTEL/ZAFER, s.230 vd.; ÖZTÜRK/TEZCAN/ERDEM/SIRMA/SAYGILAR/

ALAN, s.300 vd.; ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, s.587 vd.;

DONAY, Yargılama, s.67 vd.