

Gizli Tanık
118
sında ise adil yargılanma hakkı, kimi kurallar eskiden beri var olmakla
beraber, 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Anayasa değişikliği ile Anayasa
madde 36’ya eklenen hükümle girmiştir
71
.
Sanığın adil, dürüst ya da hakkaniyete uygun yargılanma hakkı
bulunmakta (AİHS m. 6/1; İHEB m. 10; Ay. m. 36/1) olup, insan hak-
ları
72
ile şüpheli, sanık ve mağdurun hakları ihlal edilmeksizin yapı-
lan yargılama adil yargılanmadır
73
. Adil yargılanma hakkı, herkesin
meşru bütün araç ve yollardan faydalanmak suretiyle bağımsız ve gü-
venceli her türlü yargı mercii önünde haklarını ararken; yargılamanın
usul ve esas ilkelerine uygun bir biçimde başlatılıp, yürütülüp, sonuç-
lanmasını istemek, bu yargılama sürecinin istisnaları saklı olmak ko-
olan uyuşmazlığı çözmeye ve sonuçlandırmaya yardımcı bir faaliyettir ve bu ba-
kımdan yapılan yargılamanın adil bir yargılama olması gerekir. Yargılamanın so-
nucunun adil olması yeterli değildir aynı zamanda yargılama usullerinin ve yargı-
lama sürecinin de adil olması gerekir (GÖLCÜKLÜ Feyyaz, “Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’ne Göre Doğru Yargılama” AÜSBFD İnsan Hakları Merkezi Yayınları,
No. 11, Ankara 1995, s.2-3; CENTEL/ ZAFER, s.141 vd.). Bu hak daha önceden “
sağ-
lıklı adalet yönetimi isteme hakkı”
olarak adlandırılmakta olup, Avrupa İnsan Hakla-
rı Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında kullanılan deyim
ve nitelemeler doğrultusunda adil yargılanma hakkı olarak 11. Protokol ile Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesinin 6’ıncı maddesinin başlığı olmuştur (GÖZÜBÜYÜK Şe-
ref/ GÖLCÜKLÜ Feyyaz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi İnceleme ve Yargılama Yöntemi, Ankara 2004, s.265-266).
71 Anayasada adil yargılanma hakkı ile doğrudan bağlantılı bazı güvencelere yer ve-
rilmiş bulunmaktadır. Bunlar: yasallık ilkesi, masumiyet karinesi, “nemo tenetur
se ipsum prodere/accusare” güvencesi (hiç kimse kendini ve kanunda gösterilen
yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorla-
namaz), ceza sorumluluğunun şahsiliği, genel müsadere yasağı, idarenin kişi öz-
gürlüğünün kısıtlanmasına yol açan bir yaptırım uygulayamaması, vatandaşın suç
nedeniyle başka bir ülkeye geri verilmesi yasağıdır. Adil yargılanma ilkesi, sadece
Anayasa hukuku ve yargılama hukukunun bir parçası değil aynı zamanda ortak
Avrupa Anayasa düzeninin de vazgeçilmez bir unsurudur. Anlaşıldığı üzere, in-
san haklarının güvence altına alınması kadar, bu hakların etkili bir şekilde korun-
masını isteme hakkının güvence altına alınması da büyük önem taşımaktadır. Yine
Anayasamızda yargı yetkisini düzenleyen 9’uncu madde, kanun önünde eşitliği
düzenleyen 10’uncu madde, belirttiğimiz gibi hak arama hürriyetini düzenleyen
36’ıncı madde, mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138’inci madde, hâkimlik
ve savcılık teminatını düzenleyen 139’uncu madde, hâkimlik ve savcılık mesleğini
düzenleyen 140’ıncı madde, mahkemelerin kuruluşunu düzenleyen 142’inci mad-
de adil yargılanma hakkı ile ilgili kurallardan bazılarıdır (TEZCAN/ ERDEM/
SANCAKDAR, s.310-311; TEZCAN Durmuş/ ERDEM Mustafa Ruhan/ SAN-
CAKDAR Oğuz/ ÖNOK Rıfat Murat, İnsan Hakları El Kitabı, 4. Baskı, Ankara
2011, s.215; ÖZBEK/ KANBUR/ DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, s.52-53).
72 Hukuk devleti suç ve suçlulukla insan hakları ihlallerine yol açmadan mücadele
etmeli ve bu tür ihlaller oluşmaksızın maddi gerçeğe ulaşmalıdır (ÖZTÜRK, Delil
Yasakları, s.3).
73 CENTEL/ ZAFER, s.141.